Ucube Rejimden kurtulmadan Demokrasimiz kurtarılamaz

Avrupa Komisyonu 2024 Türkiye Raporunun ikinci bölümündeyiz.

22 yıllık AKP iktidarında, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel hakların sürekli kötüleşmesi raporda "ciddi endişeler" olarak şöyle vurgulanıyor.

İfade özgürlüğü:

"Türkiye'de hiçbir ilerleme kaydedilmedi ve ciddi endişeler devam ediyor.

AİHS'yi ihlal etmeye ve AİHM içtihatlarından sapmaya devam etti ve ifade özgürlüğünü engelledi.

Türkiye özellikle şunları yapmalıdır:

Tutuklu yargılanan gazetecileri, insan hakları savunucularını, avukatları, yazarları ve akademisyenleri serbest bırakmalı ve açılan ceza davalarının AİHS ve AİHM tarafından belirlenen kriterlere uygun sonuçlandırılmasını sağlamalı,

Ceza mevzuatını, özellikle terörle mücadele yasasını, ceza kanununu, veri koruma yasasını, internet yasasını, 'sahte haber' tanımıyla ilgili yeni medya yasasını ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yasasını, Avrupa standartlarında ifade özgürlüğünü kısıtlamayan orantılı bir şekilde uygulamalı,

Medyanın çalışmalarını bağımsız olarak ve misilleme veya işten çıkarılma korkusu olmadan yürütmesi sağlanmalı.

Demokrasi ve Rejim:

Başkanlık sistemi, Türkiye Parlamentosu'nun yasama ve denetim işlevlerini büyük ölçüde zayıflatmıştır.

Hükümet hesap verebilir kılmak için gereken araçlardan yoksundur.

Başkanlık sistemi, denge ve denetim eksikliğiyle karakterize olmaya devam etmektedir.

Düzenleyici otoritelerin çoğu doğrudan Başkanlığa bağlı kalırken, kamu yönetimi oldukça siyasallaşmıştır.

Hükümetin muhalefet partilerinden belediye başkanlarına yönelik baskısı yerel demokrasiyi zayıflatmaya devam etmiştir.

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları (STK'lar), faaliyet gösterebilecekleri alanın daraldığı ve yetkililerin sürekli baskısı da dahil olmak üzere çok sayıda kısıtlamayla karşı karşıya olan zor bir ortamda faaliyet göstermektedir.

Yargı ve temel haklar bölümü:

Hukukun üstünlüğü, yargının işleyişi ve temel haklarda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir ve ciddi endişeler devam etmektedir.

Yetkililerin (İktidarın- OU) hakimler ve savcılar üzerindeki haksız baskısı, yargının bağımsızlığı ve kalitesi üzerinde olumsuz etki yaratmaya devam etmiştir.

Ülkenin yargı sisteminin işleyişini önemli ölçüde iyileştirmek için ciddi çabalara ihtiyaç vardır.

Türkiye özellikle şunları yapmalıdır:

Yargının görevlerini bağımsız ve tarafsız bir şekilde yerine getirmesine olanak tanıyan Avrupa standartlarına uygun bir siyasi ve yasal ortam yaratmak,