Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Genel Başkanı seçildiği günden itibaren Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin kapılarını aralayan Özgür Özel, sadece partisinin değil, tüm Türkiye'nin umudu oldu.

Göreve gelir gelmez Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yaptığı "normalleşme" çağrısıyla, siyasete barış, uzlaşma ve demokratik değerler vurgusunu taşıdı.

Türkiye'nin siyasi iklimini yumuşatma, kutuplaşmayı sona erdirme ve halkın gerçek sorunlarına odaklanma amacını ortaya koydu.

Erdoğan da bu çağrıya ilk etapta olumlu yanıt verdi ve Türkiye, seçim sonrası kısa bir süre de olsa yumuşama havası içine girdi.

Ancak bu, Erdoğan'ın 31 Mart 2024 yerel seçimindeki ağır yenilgisinin şokunu atlatması için kendisine zaman kazandıran bir manevra olmaktan öteye gidemedi.

31 Mart 2024 yerel seçimleri, CHP için tarihi bir dönüm noktası oldu.

CHP, AKP'nin uzun yıllar süren birinci parti saltanatını yıkarak birinci parti unvanını kazandı.

Bu zafer, sadece bir seçim başarısı değil; halkın değişime, adalete ve umut dolu bir geleceğe olan inancının tesciliydi.

Özgür Özel ve kadroları, bu başarıyla Türkiye'ye yeniden "umut, değişim ve heyecan" kapılarını açtı.

Özgür Özel liderliğindeki CHP'nin hızla oylarını arttırması Erdoğan'ı büyük sıkıntıya düşürdü.

Erdoğan, bu normalleşme sürecinden vazgeçerek, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP'li belediyeleri "silkeleme" talimatı ile hedef alan siyasi kumpaslara yöneldi.

Son 100 günde 30 miting gerçekleştiren Özgür Özel, toplumun her kesimine seslenerek halkın gerçek taleplerini ve sorunlarını dile getirdi.

Daha da önemlisi İmamoğlu ve tutuklu CHP'lilerin tutuksuz yargılanmaları için hukuken çok haklı tavır alıyor.

İktidarın hukuk dışı siyasi eylemlerine ve yargıyı alet eden otoriter rejime karşı müthiş dirençli bir mücadele sürdürüyor Özgür Özel.

İşçi, çiftçi, memur ve emeklinin sesi olan mitinglerle, Türk siyasi tarihinde az rastlanır bir mücadele veriyor.