Özallı yıllardan...
Demokrasinin adaletin ve bağımsız hukukun olduğu bir ülkedeki hükümette namuslu ve dürüst bir başbakan ve 20 bakanı varmış.
Bakanlarından bir tanesi hakkında yolsuzluk ve rüşvet iddiaları gelince "nereden buldun yasası" gereği başbakan teftiş kuruluna "bu bakanın mal varlığını araştırın" talimatı vermiş.
Müfettişler banka hesaplarını ve tapu kayıtlarını inceleyince yurt içi ve yurt dışında bakanın, eşinin, çocuklarının yani birinci derece aile yakınlarının milyonlarca dolarını ve yüzlerce gayrimenkulü olduğunu belirleyip başbakana rapor vermişler.
Başbakanın görevden alması ve tutuklanması ile yargılama süreci başlar.
Tüm mal varlığına el konulması kararı veren hakim duruşma sırasında bakana sorar:
"Bu kadar mal varlığını, bu kadar serveti nasıl kazandınBakan biraz düşündükten sonra soruyu şöyle yanıtlar:
"Efendim, biz buraya yargılanmaya mı, yoksa meslek sırrı vermeye mi geldik"X X X
Merhum Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal, hoşgörülü, babacan ve kolay kolay kızmayan bir siyasetçiydi.
1983- 1993 döneminde Özal'ı çok yakından takip eden gazeteciler olarak şunu görürdük:
Özal bazen kızdığı birisine, "Kardeşim" derdi.
Çok kızdığı zamanlarda da "Canım kardeşim" diye hitap ederdi.
Özal'ın seçim gezilerinde yaptığı mitinglerin vazgeçilmez sunucusu merhum Erkal Zenger idi.
Zenger kendisini, "Siyaset Cambazhanesinin Cazgırı" olarak tanıtırdı ki; sonradan bu sloganı kitap adı da yaptı.
Özal'ın "kardeşim ve canım kardeşim" sözlerinin şifresini Zenger şöyle tanımlamıştı:
Kardeşim derse "Eşek"
Canım Kardeşim derse "Eşekoğlueşek"
Ruhları şad olsun.
X X X
Türkiye'nin ilk özel televizyonu bugün Star TV olan ve Cem Uzan ile Ahmet Özal'ın kurduğu Star1 Magic Box TV idi.
Ankara Temsilcisi olarak kuruluşta görev aldım.
Atatürk Bulvarındaki ofisin camından bakarken gördüm ki SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı merhum Prof. Dr. Erdal İnönü tek başına kaldırımda yürüyor.
Kameraman merhum Hüseyin Öztepe'yi çağırdım ve uzaktan kamera ile izlemesini söyledim.