Kumpasizm

Türk askerine Ergenekon, Balyoz kumpasları kurdular.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı Genelkurmay Başkanına, "silahlı terör örgütü" başı dediler.

İmralı utanç davalarının savcısı başbakan oldu.

Necdet Paşa Genelkurmay Başkanlığında Paşa, Paşa sefa sürüyordu.

Çok anlamlı (!) bir açıklama yaptı;

"Sayın Başbuğ bizim komutanımızdır. Hukuki süreç devam ediyor, yargıya intikal etmiş bir konu hakkında detaylı değerlendirme yapmam doğru olmaz. Ancak kendisine saygımız ve sevgimiz bakidir."

Esir alınan komutana saygı ve sevgi sundu.

Çünkü; Önceki komutanlarından Hilmi Özkök şu emri dikte etmişti:

"Etle soğanı bir tencereye koyarsanız yahni olur. Askerle siyasetin ilişkisi de böyledir. Çok yakın olursa koku yapar."

Yahni kokusunu anlar, kumpas kokusunu anlamadı ve siyasetin tahakkümü altında uslu, uslu oturdu.

İktidar mensubu milletvekili televizyonda, "Orduya kumpası Amerika ve FETO ile yaptık" deyiverdi.

"Ne yaptın ulan" dediler...

Devreye Erdoğan girerek dedi ki;

"Bu davalarda yanlışlar yapılmış olabilir ama bu davalar sayesinde darbelere karşı büyük bir mücadele verilmiştir."

Hayali darbelere karşı kumpas kurarak mücadele sözü tarihe geçti.

AKP iktidarının yüz karası oldu.

Amerika ile Fethullah Gülen'in FETO'cuları ile devletin en kılcal damarlarına kadar Paralel Yapı kurdular.

FETO, FETÖ oldu, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına neden oldular.

Vatanını, milletini demokrasiyi sevenler harekete geçti:

Asker askeri yakalıyordu.

Polis, polisi yakalıyordu.

Savcı savcıyı yakalıyordu.

Hakim hakimi, askeri, polisi müebbet hapse mahkum ediyordu.

Paralel yapıyı oluşturan AKP hala iktidardaydı.

FETÖ'nün siyasi ayağı mı Hala aranıyor…

Ve baktılar ki anayasada yasama, yürütme ve yargı adlı üç ayrı güç var.

Devlet Bahçeli dedi ki; "Ya Erdoğan anayasaya ya anayasayı Erdoğan'a uyduracağız…"

Halk oylaması sürerken baktılar ki uyduramayacaklar.

Milyonlarca mühürsüz ve geçersiz oyu Yandaş Seçim Kurulu'na,