Kaboğlu; Hukuk devletini kaldırmaya yönelik tezgahları açıklayacağım

Anayasa uzmanı İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Ö. Kaboğlu'nu ziyaret ederek Türkiye'de yaşanan ve yaşatılan hukuksuzluklar ile siyasi yargı kararları konusunda söyleşi yaptım.

Soru: 22 Yıllık AK Parti iktidarının uygulamalarında anayasa hükümleri yok sayılıyor.

Kaboğlu: Kasım 2002 seçimlerinde seçmenlerin olmasa da TBMM'de sayısal çoğunluğu elde eden AKP, güçlü bir anayasal ve siyasal miras devralmıştı.

2017'de sonlanan değişiklikler; usul bakımından siyasal çatışma veya dayatma yolunu, içerik olarak da tek kişi iktidarını öne çıkardı.

Bu bakımdan, on yıllık bir anayasasızlaştırma döneminden de söz edilebilir.

Hükümetin ilgası, siyasal sorumluluk ilkesinin kaldırılması ve siyasal karar alma düzeneklerinin tasfiyesi ile 2017 kurgusu, gerçekte, "Cumhuriyet Anayasacılığının sonu" olarak nitelenebilir.

Medya, muhalefet ve kamuoyu, 2004'te ulaşılan anayasal ve siyasal birikimi sahiplenemediği gibi 2017 yıkımını da yeterince fark edemedi.

Soru: İktidarı anayasaya uydurmak için neler yapılmalı

Kaboğlu: Ön koşul, doğru bilgi ve doğru teşhistir. Şöyle ki; Devlet Başkanlığı ve Hükümetin tek kişide birleştirilmesi, anayasal, aynı kişinin parti başkanlığı ise, fiili durum anayasa ile bağdaşmıyor.

AKP ve MHP'nin Yasama ve Yürütme koalisyonu, otoriter nitelik taşıyan anayasal hükümleri bile işlevsiz kılıyor.

Bu nedenle, TBMM'de temsil edilen siyasal partiler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, haliyle basın ve yayın kuruluşları, fiili ve keyfi uygulamalara sürekli ve sistematik bir biçimde karşı çıkmalı; bunları, bir anayasal ve demokratik meşruluk sorunu olarak sürekli işlemeli.

Soru: Yeni Anayasa gündemde. Türkiye'de yeni anayasayı mevcut meclis yapabilir mi Kurucu Meclis mi gerekir

Kaboğlu: Türkiye'nin Anayasa gündemi, şu üçlüde ele alınmalı: Bir, değindiğim üzere, doğru ve gerçek bilgi; iki, yürürlükteki Anayasa'ya saygı; üç, TBMM önünde hesap verebilir hükümet öngören Anayasa değişikliği.

Bunun ötesinde bir Anayasa söylemi, sözde ve yalancı Anayasa gündemi olup, bu tür siyasal tuzaklara düşmemek gerekir. TBMM, yeni anayasa yapamaz.

Soru: AKP ve Erdoğan iktidarına hangi anayasa hükmü engel çıkarıyor ki

Kaboğlu: Üç Anayasa halinden söz edilebilir: demokratik hukuk devleti ile uyumlu hükümler; 2017'de kabul edilen otoriter hükümler; fiili ve keyfi uygulama alanı.

2017 kurgusu, hukuki-fiili ayrımını büyük ölçüde ortadan kaldırdı, bunun sonucu, Kişi Parti Devlet birleşmesi oldu. Bu nedenle, engel hükümlerden söz etmek zor.

Soru: Neden yeni anayasa istiyorlar

Kaboğlu: Sorun, egemenlik yetkisi ve uygulamasında düğümleniyor.

Örnek: Egemenlik yetkisini düzenleyen madde 6'ya göre; "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz".

Ne var ki, bakanları değiştirme işleminde Resmi Gazeteye yazılan "af talebi ve af kabulü" kaydı, tümüyle Anayasa dışı olup, bir tür siyasal egemenlik gaspıdır.

Soru: Anayasanın ilk 4 maddesi ile 66. Maddesinin değişmesini isteyen partiler var. Bu maddeler değişebilir mi Yenilenmeli mi

Kaboğlu: İlk dört maddeye ilişkin ana sorun, "değişmez maddeler ikiyüzlülüğü" nitelemesinde düğümlenmekte.

2017 Anayasa değişikliği ve uygulaması, demokratik ve laik sosyal hukuk devletinin içeriğini boşaltarak aslında değiştirilmesi yasaklanan maddeleri göstermelik hale getirdi.

Madde 66, ilk üç madde ışığında "yurttaşlık-eşitlik ve laiklik" üçlüsünde okunabilirse, nüfus kayıtlarında yazan 'Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı' nitelemesi öne çıkarılabilir.