Avrupa Konseyin 2024 Türkiye raporunda şu cümleye dikkat çekeyim:
"AB, 2011'den beri mültecileri ve ev sahibi toplulukları desteklemek için 10 milyar avro seferber etmiştir."
Önceki Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Özgürlük" adlı kitabında ise şöyle açıkladı:
"Kaçak Suriyelileri durdurma karşılığında, Türklere AB vizesinin kalkması gündeme geldi. Biz 3 milyar Euro'yu verdik. Suriyeliler orada kaldı, AB'ye göç yüzde 95 azaldı."
Tebrikler Merkel'e, utanç ise Recep Tayyip Erdoğan'a.
Yılda yaklaşık bir milyar dolar alabilmek için çeşitli ülkelerden yaklaşık 10 milyon insan için Türkiye'yi sığınmacı deposuna çevirdi Erdoğan.
Türk milletinin rızkına 10 milyon sığınmacıyı ortak etti Erdoğan.
Emekliden, memurdan, işçiden, esnaf ve tüccardan alıp sığınmacılara yediriyor.
Şimdi gelelim son günlerde Suriye'de Esad karşıtı güçlerin yeniden başlattığı isyana.
Medyada Esad'ın büyük güç kaybettiği yer alıyor.
Peki Erdoğan'ın durumu ne olacak.
3-4 kez Esad'a "haydi gel görüşelim, barışalım" çağrısı yapan Erdoğan bu son gelişmeler üzerine Putin ile de görüştü ama Türkiye'nin tavrını açıklamadı.
Esad'a çağrıya devam mı, tamam mı
Amerika ise Esad'ı devirmek için çok kararlı bir açıklama yaptı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Craft genel kurul konuşmasında dedi ki;
"Trump yönetimi yarın Esad rejiminin askeri zafer elde etmesini önleme ve rejimi ve müttefiklerini BM denetimindeki siyasi sürece döndürme konusunda kararlı adımlar atacak.