İYİ Parti kurucu genel başkanı Meral Akşener'in AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmesi kendi kararıdır, kendi prestiji, kendi etik anlayışıdır.
Yıllardır MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Erdoğan'a yönelik ağır eleştirilerini yazıma alarak hatırlatırım.
Bu kez de Meral Akşener'in Erdoğan'a yönelik ağır eleştirilerinden sadece bir iki örnek vereyim.
Akşener şunları söylemişti:
"AK Parti'nin siyasi kalpazanlığının sonu yok.
Memleketin geleceği ile oynadıkları kumarın sonu yok.
Sarayda kumpasın dümenin her türlüsü var.
Ama ahlaktan eser yok.
Adeta entrikanın her çeşidi yaşanıyor.
Bizans sarayının bile bunlardan öğrenecekleri var.
Sayın Erdoğan, şimdi de sana söylüyorum devri iktidarında zora düştüğünde yardım istediğin Meral Akşener'e damadının televizyonunda 'kocasını aldattı' dendi.
Ama sen destek verdin trollerin destek verdi hepinizi Allah'a havale ediyorum.
Bugün olmazsa Rûz-i mahşerde hep birlikte Allah'ın huzurunda hesaplaşacağız sizle.
Sayın Erdoğan eğer inanıyorsan eğer inanıyorsan ki namaz kıldığına şahidim. Bir Müslüman kadına daha doğrusu bir kadına bu manada namusu şerefi üzerine iftira atmanın Kur'an-ı Kerim'de hangi ayetlerde lanetlendiğini biliyorsun.
Seni milletin huzurunda Allah'a şikâyet ediyorum Sayın Erdoğan;
Ama ölüm olsa da sonunda mücadele etmezsem namerdim,
Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de hem de tek kişi kalsam da bu mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim, namerdim.
Bu da bu da bir Türk kadının, Müslüman Türk kadınının sözüdür yeminidir.
Allah'ım sana hamd olsun. Şart olsun ki dönersem namerdim.
Hep birlikte göreceğiz el mi yamanmış bey mi yamanmış.
Maalesef, bir çocuğun bile tek seferde anladığını, Bu ülkenin başındaki Sayın Erdoğan, nedense 10 seferdir anlamıyor.