Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 101. maddesi, 2007 referandumu ile değiştirilmiş ve şu hüküm getirilmiştir: "Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir."

Bu açık hükme rağmen, Recep Tayyip Erdoğan 2014 ve 2018'de iki kez cumhurbaşkanı seçildi.

2023'te üçüncü kez aday gösterildi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Anayasa'da olmayan "siyasi yorum" ile bu adaylığı kabul etti.

Sonuç; Anayasal meşruiyeti olmayan seçilmiş cumhurbaşkanı Erdoğan

Bu karar, sadece hukuki bir garabet değil, anayasal hükümleri ve sınırları fiilen ortadan kaldıran bir örnek olarak tarihe geçti...

Çünkü Anayasası'nın hiçbir yerinde sistem değişikliği nedeniyle önceki görevlerin "sıfırlanacağına" dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Bugün ise siyasi kulislerde aynı senaryo 2028 için yeniden yazılıyor.

Erdoğan'ın görev süresi 2028'de dolacak.

Aday olur da 2028'de seçilirse 2033'e kadar;

Hüseyin Yayman, Ömer Çelik, Mehmet Uçum ve Devlet Bahçeli'nin açıklamaları bu hedefi ortaya koyuyor.

Toplumda "Tek Adam Rejimi" olarak adlandırılan bu sistemin uluslararası karşılığında adı şudur:

Seçimler yapılır, muhalefet vardır ama tüm devlet kaynakları iktidarın elinde toplanmış, yargı ve medya bağımsızlığını yitirmiştir.

Demokrasi formu korunur ama özü yok edilmiştir.

2023'ten bugüne yaşanan işte tam da budur.

2028'de aynı taktikle yeniden adaylık mümkün mü

Mevcut anayasaya göre hayır.

Bir kişinin üçüncü kez aday olabilmesi için ancak Meclis'in seçimleri yenileme kararı alması ve bu kararın erken seçime götürmesi gerekir.

Ya da doğrudan yeni bir anayasa değişikliği şarttır.

Bu da 400 milletvekilinin oyunu gerektirir ki cumhur ittifakının bu rakama ulaşması için sadece 12 milletvekiline ihtiyacı kaldı.

Ya da 360 oy geçilerek halkoyuna sunulmak zorundadır.

YSK'nın mühürsüz oy geçerlidir kararı artık içtihat oldu.