Türk siyasetinde "emanetçi" genel başkan uygulaması en çok Cumhuriyet Halk Partisinde (CHP) yaşandı.

Kurucu Genel Başkan Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatı ettiği gün CHP'nin emanetçi Genel Başkanı Celâl Bayar oldu.

10 Kasım- 26 Aralık 1938 arası 46 gün görevde kaldı.

Bayar, 26 Aralık 1938'te yapılan Kurultay'da genel başkanlığı İsmet İnönü'ye devretti.

8 Mayıs 1972'de yapılan CHP 5. Olağanüstü Kurultayında Kâmil Kırıkoğlu, İsmet İnönü'yü, "CHP'liler kapıkulu değildir" diye eleştirdi. İnönü istifa edince emanetçi genel başkan oldu.

Kırıkoğlu, 6 gün sonra 14 Mayıs 1972'de genel başkan seçilen Bülent Ecevit'e görevi devretti.

12 Eylül askeri darbesi ile Bülent Ecevit görevden alınınca Mustafa Üstündağ emanetçi Genel Başkan oldu.

16 Ekim 1981'de darbeci Kenan Evren tarafından tüm siyasi partiler kapatılınca Üstündağ'ın görevi 351 gün sonra bitti.

Şubat 1995'te CHP ile SHP'nin birleştiği CHP kongresinde Hikmet Çetin emanetçi genel başkan seçildi.

Çetin, 11 Eylül 1995'te yapılan Kurultay'da genel başkanlığı Deniz Baykal'a devretti.

CHP 1999 seçiminde yüzde 8,71 oy ile 6. Parti olup meclis dışında kalan Genel Başkanı Deniz Baykal istifa etti.

Cevdet Selvi 22 Nisan 1999'da emanetçi genel başkan oldu.

Selvi, 43 gün sonra 22 Mayıs 2010'da yapılan kurultayda genel başkanlığı Kemal Kılıçdaroğlu'na devretti.

Ekrem İmamoğlu'nun "değişim" çağrıları ile 8 Kasım 2024'te CHP genel başkanlığına Özgür Özel seçildi.

Halk TV'de "Yeni Bir Sabah" programında İsmail Küçükkaya CHP lideri Özgür Özel'e sordu; "İmamoğlu'nun olası yasak durumunda ne olacak"

Özel CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı planını açıklarken dedi ki;

"Ekrem Bey içerideyse, O aday olur. Ama o adaylık, milletin adayı Ekrem İmamoğlu'nun yerine bu süreçte onun siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzerine yapılmış bir aday olur.

O aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir.