CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart'ta evi abluka altına alınıp siyaseten gözaltına alındı.

O gün AKP'nin iki önemli ismi Bülent Arınç ve hacı arkadaşım Cemil Çiçek'in ve WhatsApp'larına şu mesajı yazdım:

Mesajımı okudular ama yanıt vermediler.

23 Mart'ta Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Buğra Gökçe ve Tuncay Yılmaz'ın aralarında da olduğu 48 kişi tutuklandı.

24 Mart'ta Arınç ve Çiçek'e hukuki, siyasi ve vicdani şu mesajı yazdım:

Hacı arkadaşım Cemil çiçek hâlâ suskun.

Bülent Arınç ise TV100'de bana şöyle yanıt gönderdi;

Arınç'a diyorum ki;

WhatsApp'tan bana yanıt verme nezaketi göstermedin canın sağ olsun ama İmamoğlu'na siyasi "kumpas" kurulması tespitime katılmana teşekkür ediyorum.

Değerli okurlarım,

Arınç'ın İmamoğlu'nun diploması hakkındaki "siyasi kumpası" ortaya koyuyor:

"Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine hayret ettim.

İdare hukuku profesörlerinin hepsinden dinledim.

Bu diploma 35 sene sonra iptal edilemez, kazanılmış hak diye bir şey vardır.

Bu kazanılmış hakkın, YÖK karar almadıkça bir üniversitenin yönetim kurulunca iptal etmesi yanlış. Bunun yolu, yargısal yolu temin etmektir."

Arınç'ın konuşmasında atıfta bulunduğu Türkiye'nin İdare Hukuku açısından efsane hocası Prof. Dr. Metin Günday'ı arayarak Arınç'ın şu iki cümlesi hakkındaki görüşünü sordum: