Anayasa ihlali ve Akın Gürlek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7 yıl boyunca anayasayı çiğneyerek hata yaptığını kanun hükmünde kararname yayınlayarak kabul etti.
16 Mayıs 2025'te Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Adalet Bakanlığı'nda Bakan Yardımcılığı kaldırıldı.
Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı oluşturuldu.
Diğer bir deyişle demokratik parlamenter rejimin önemli kurumu olan Müsteşarlık yapısına anayasa hükmü gereği Adalet Bakanlığında dönüldü.
Anayasanın 159. Maddesi şöyle:"Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) on üç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir."
Bu siyasi ve hukuki hatanın kaynağı; Erdoğan'ın 7 yıl ısrarla sürdürdüğü anayasa ihlalidir.
Erdoğan Haziran 2018'de cumhurbaşkanı seçilince 1 numaralı kararname ile devlet bürokrasini kafasına göre yapılandırırken "Bakan Yardımcılıkları" oluşturdu.
Anayasa'nın Adalet Bakanlığı Müsteşarı hükmünü umursamadı.
2018 Haziran'dan bu güne Anayasa tam 7 yıl göz göre göre çiğnendi.
Yargı siyasallaştırıldı.
Müsteşar; devleti, yani bürokrasi çarkını siyaseten değil mesleki kariyeri ile yasa ve yönetmeliklere uygun işleten kişi idi.
Erdoğan'ın, "verin yetkiyi, görün etkiyi" diyerek aldığı yetki sonucu müsteşarlıklar kaldırıldı.
Siyasi makam olarak Bakan Yardımcılıkları oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu makamlara AKP'li siyasi kişileri atadı.
Adalet Bakan Yardımcılarından birisi HSK başkan vekili yapılarak hakim ve savcılar kurulu yüzde yüz siyasallaştı.
Adalet Bakan Yardımcılıkları 7 yıllık uygulama sonunda kaldırıldı.
7 yıl önce müsteşarlık kaldırılmasaydı ve anayasa hükmü uygulansaydı Adalet Bakanlığı Müsteşarı tek bir kişi dahi olsa siyaseten değil kariyer sahibi bir hakim olarak HSK'da yer alacaktı.
Yargının siyasallaşmasının temelinde işte bu anayasa ihlali vardır.
AKP'leştirilen yargı sonucu hakim ve savcıların verdikleri kararların hukuki olmadığı siyasi olduğunu defalarca yaşadık, yaşıyoruz.
İşte bu değişiklik hem tek adam rejiminin "ucube" olduğunun kabulüdür.
Hem de siyasi yargı kararlarının itirafıdır.
Balık baştan kokar derler ya tam da öyledir.
Akın Gürlek'in Adalet Bakan Yardımcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanmasını CHP lideri şöyle eleştirmişti: