AKP'nin propaganda silahı elinden alındı

AKP'nin en önemli rakibi 2002'den bugün ana muhalefet partisi CHP oldu.

2010'da genel başkan seçildikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu, Türk-Kürt demeden, Alevi-Sünni demeden tüm etnik kimlikleri kucaklayıcı bir siyaset yürüttü.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Alevi olduğunu vurgulamaktan da gurur duydu.

"CHP Alevilerin partisidir!" iftirası Erdoğan ve AKP'liler tarafından cami cemaatleri başta tüm tarikat ve cemaatlere yönelik propaganda silahı olarak kullanıldı.

Aslında Kılıçdaroğlu, Alevi olduğu için değil, dürüst, namuslu, rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele ettiği için ve devlet adamı olduğu için seçildi.

Erdoğan ve AKP'liler kapalı kapılar ardında her fırsatta etnik ayrımcılık siyaseti yaptılar.

Laiklik ve cumhuriyet mitinglerini "Alevilerin isyanı" olarak yaftaladılar.

Erdoğan'ın 2010'da "yargı reformu" palavrası ile yapılan halk oylaması aslında yargıyı FETÖ'cülere teslim etmekti.

Cemaat ve tarikatlarla Sünni seçmene yönelik kirli propagandanın temelinde şu iftira vardı:

-"Yargıyı Alevilerden kurtaracağız"

Hatırlayacaksınız, iddialara o kadar çirkinleşti ki AKP'liler şu söylentileri de utanmadan yaydılar:

-"Stockholm Sendromu. Aleviler, Dersim katliamını yapan bir partiyi, rehincisine âşık olanlar gibi destekliyor"

Bu iftiralar elbette Sünni seçmenin CHP'ye oy vermesini olumsuz etkiledi.

2010'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi ile Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'liler bu siyasi ayak oyunlarını çirkin kimlik siyaseti ile yürüttüler.

Özgür Özel'in Genel Başkan seçilmesi ile CHP'nin Alevi partisi olmadığı çok net şekilde ortaya çıktı.

AKP'nin kirli propaganda silahı elinden alındı.

13 yıllık genel başkanlığında kimlik ayrımcılığı yapmayan, Atatürk ilke ve devrimlerini savunan, demokrasinin yılmaz savunucu olan Kemal Kılıçdaroğlu da adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır.

Bugün CHP'de yeni bir dönem başlıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan aldığı Atatürk'ün emanetini CHP'nin Genel Başkanı olarak Özgür Özel'in layıkıyla taşıyacağına inanıyorum.

Erdoğan'ın ve AKP'nin tüm kirli kumpas ve iftiralarına karşı gerekli siyaseti yapması gerektiğini Özgür Özel ve kadrosuna anımsatıyorum.