63 akil insan hakkında da dava açılacak mı..
Prof. Dr. Nuray Mert "Veda ediyorum" başlıklı son yazısını 9 Nisan'da paylaştı.
"Şüphesiz insan çok cahil ve zalimdir. (Kur'an, 5072)" diye başlıyor ve özetle şunları söylüyor:
"Yıllar önce, Fazilet Partisi'nin kapatılma kararı üzerine "Utanıyorum" başlıklı bir yazı (Radikal, 26 Haziran 2001) yazmıştım.
Bu ülkede "ana muhalefet partisi kapatılırken, başörtülü kadınlar 'suçlu' muamelesi görürken özgürce dolaşmaktan utanıyorum" demiştim.
O kapatılan partinin devamı olanlar iktidara geldi, ülkeyi 23 yıldır yönetiyor.
2010 yılında, bu kez "Korkuyorum" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Şimdi de korkuyorum, asıl bu kez korkuyorum, hem de çok korkuyorum.
Hem kendi adıma hem ülkem adına korkuyorum."
Mart ayı başında, Ramazan'ın ilk günü, Akit TV'de bir programa davetliydim. Eşin dostun uyarılarına kulak asmadım, programa katıldım.
Program boyunca ısrarla Kürt meselesi ile ilgili görüşlerim, zamanında başıma iş açan eski görüntüler, çarpıtılmış konular gündeme geldi.
Bir kez daha tüm samimiyetimle görüşlerimi izah etmeye çalıştım. Bundan hiç rahatsızlık duymadım. Ne büyük bir gaflet!
Nitekim, iki buçuk hafta sonra hakkımda 2014 yılında, bir kadın gazeteciler ziyareti çerçevesinde, Suriye'nin Kürt bölgesinde çekilmiş bir fotoğrafa dayanarak "silahlı örgüt üyeliği" ithamı ile ağır ceza davası açıldığı tebliğini aldım.
Nasıl bir iştir, anlamak zor.
Kim benim değil silahlı, her hangi bir örgüt üyesi olabileceğime ciddi ciddi inanır akıl yürütmek mümkün değil.
Saklanacak, gizlenecek bir şeyim yok, ne söylüyorsam bu ülkenin iyiliği adına yazdım, çizdim, söyledim diye düşündüm. Bir başka gaflet!
Bir zamanlar mazlum olanlar nasıl zalim olabilir diye de sormuyorum. Pekâlâ olabilir, işin ucunda para, mevki gibi çıkarlar varsa olabilir, oluyor.
İntikam duygusu varsa olabilir, oluyor.
Sonuçta bu nedenle ve başıma açılan son davada sonuç ne olursa olsun, hep bir vatandaşlık görevi olarak gördüğüm ülkeme ilişkin siyasi yorum yazısı yazmaya, görüş bildirmeye son verme kararı aldım."
Değerli okurlarım,
21 Mart 2013'te; AKP, PKK ve Öcalan işbirliği ile Çözüm Süreci başlatıldı.
4 Nisan 2013'te görevi "çözüm sürecini halka anlatmak ve teşvik etmek" olan "Akil İnsanlar Heyeti"