Trump'la birlikte dünya garipleşiyor, kurallar ve alışkanlıklar hızla biçim değiştiriyor. Trump, kampanyasını Amerika Birleşik Devletleri'nin dışarıdaki askeri yükünü azaltma vaadi üzerine kurmuştu; NATO'nun mali yükünden sıyrılacak, Amerikan halkını zenginleştirecekti.

Trump, dünyanın çatışma bölgelerinden çekilecekti. Ancak bunu yapamayan Trump, şimdi dünyanın çatışma alanlarında farklı bir deneme uyguluyor. Örneğin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Eş Şara'nın önceki gün Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesi, yeni bir duruma işaret ediyor. ABD, çekilme sözü verdiği bir ülke olan Suriye ile bu kez tam tersine daha yoğun şekilde ilgileneceğinin mesajını veriyor.

Şam ile Washington arasında Beyaz Saray'da gerçekleşen üst düzey temas, çekilme söyleminden, yeniden angajmana geçildiğini düşündürüyor. Bu yeni ilgi, sahada çatışmanın değil diplomasinin öne çıktığı bir dönemin kapısını aralayabilir mi Göreceğiz. Trump, Rusya-Ukrayna savaşını hızlı barış iddiasıyla bitirmeyi denedi, ancak süreç tıkandı. Trump'ın kamuoyuna dönük beyanları ile kurumların fiili kapasitesi arasındaki boşluk belirginleşti. Sonuç, barış değil, zaman zaman ivme kazanan bir arabuluculuk girişimi oldu.

Suriye sahasında ise fotoğraf çok katmanlı. Amerika Birleşik Devletleri, Şam ile SDG (SDF) arasında işleyecek bir diyalog ve kademeli entegrasyon zemini arıyor. Bu zeminin unsurları arasında bazı birliklerin Suriye ordusuna uyumlandırılması, yerel idarelerin temsili ve sınır güvenliği yer alıyor. Kürtler ile Araplar arasındaki bir uzlaşma, en çok Türkiye'yi ilgilendiriyor.