Otoriterleşme demokrasi ikileminde İtalya

Otoriterleşme, demokrasinin kalelerini tehdit ediyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kültürün, refahın ve demokrasinin zirvesi olarak değerlendirilen Avrupa Kıtası'nda, demokrasinin güç kaybından söz ediliyor. Doğudaki Romanya, Macaristan, Sırbistan, Moldova gibi Rusya'dan etkilenen ülkelerde bu kriz daha sert şekilde hissediliyor. Fransa, İtalya, Almanya gibi demokrasi ve parlamenter rejim geleneğiyle ünlü ülkelerde de sorunlar söz konusu.

Örneğin İtalya'da otoriterleşme krizine dair yazıların sayısı artmaya başladı. İtalya'nın Corriere Della Serra gazetesinde, 12 Kasım 2025 tarihinde, Enzo Cheli, bu krizi ele almış. Enzo, parlamentoların zayıfladığına ve toplumda partilere, parti kadrolarına, parti elitlerine yönelik bir güvensizlik oluştuğuna vurgu yapıyor. Enzo'ya göre, partiler tabanlarını sağlıklı ve doğal biçimde temsil etme yeteneklerini yitiriyorlar. Siyasi partiler, demokrasiyi geliştirmek ve topluluklara açılmaktan ziyade kendi içine kapanan ve kendi kendine referans veren yapılara dönüşüyor.

Haberin Devamı

Oysa ki modern demokrasiler partilerin ve partilerde vücut bulan ideolojilerinin rekabeti temelinde gelişmişti. Şimdi ise lider kültü, güç merkezileşmesi ve savunma sanayi odaklı, yönetenler ile yönetilenlerin koptuğu bir ortam söz konusu. Enzo'ya göre, işte bütün bunların sonucu olarak vatandaşların oy verme oranları da siyasi partilere üye olma oranları da düşüyor. Enzo, parlamenter sistem ve başkanlık sistemini ayırmadan yapıyor bu tespitlerini. Enzo, "otoriterleşme"nin Avrupa'yı etki altına aldığını düşünüyor. Bununla birlikte, "çıkış" için yani demokrasinin savunulması için gereken potansiyeli gene Avrupa'nın birikiminde, liberal demokraside arıyor. Tabii ABD de önemli. Mamdani'nin New York'ta kazandığı zafer ve Gazze tecrübesi dünyada eşitlik ve adalet hissinin, otoriterliğe itirazın ortadan kalkmadığını gösteriyor.