Halife sözcüğü ile muhalefet sözcüğü, aynı kökten gelen sözcükler… Türkiye'nin ortak toplumsal bilincinde, muhalefet kavramı, önemli bir anlam dünyasına sahiptir. Biraz yakın tarihe uzanalım: 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra "normal düzene dönüş" adı altında bir seçim takvimi açıklandı. Seçime katılacak partileri ve adaylarını bizzat MGK (darbecilerin konseyi) belirliyordu.
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan ve Erdal İnönü veto edildi; bu isimler yarışamayacaktı. Dolayısıyla da sivil yönetime geçiş kolay bir hedef gibi görünmüyordu. MGK'nın onayladığı üç parti vardı: Turgut Özal'ın ANAP'ı, genel başkanı Necdet Calp olan Halkçı Parti (HP) ve Emekli Orgeneral Turgut Sunalp'in Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP). Erdal İnönü'nün Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) seçimlere katılımı engellendi. Tabii darbecilerin asıl arzusu, MDP iktidarıydı.
Haberin DevamıSeçmen, tepkisini ortaya koymak için sandığa gitti. Ve olaylar darbecilerin hesapladığından farklı şekilde gelişti: "Hesapta olmayan" ANAP, tek başına iktidara geldi. Askeri vesayetin çekilmesini isteyen sağcı-solcu geniş bir seçmen kümesi Özal'a yönelmişti. Darbecilerin desteklediği MDP, üçüncü oldu ve kısa sürede siyaset sahnesinden silindi. Sonraki seçimlerle, Türkiye kendi doğal siyasi coğrafyasına döndü: 1985'te HP+SODEP birleşip SHP oldu. 1987'de sandıkta SHP, DYP, RP, DSP ve MÇP vardı. CHP adı 1992'de, MHP adı 1993'te sahiplerine geri döndü.
İşte bu süreç, siyasi coğrafyayı toplum mühendisliğiyle kalıcı biçimde şekillendirmenin mümkün olmadığını bize bir kez daha gösterdi. Türkiye gibi iki asırlık parlamenter geleneği olan bir ülkede, toplumsal karşılığı bulunan akımları yargı yoluyla dışlamak, sistemin dışına itmek, imkansızdır. Bu yönde ısrar etmenin, ülke adına bedelleri olur. Toplumda belirgin bir eğilim oluşmuşsa, o eğilim kendine akacak bir kanal bulur. Seçmen, muhalefete, muhalefetin en zorlandığı anlarda bile bir mecra açar. Dünkü CHP davasını, "muhalefet var olmalıdır" duygusuyla izledim. Çünkü iktidarı denetleyecek ve demokrasinin kurallarının işletilmesini sağlayacak olan anahtar, muhalefettir.