Hepimiz CHP'ye kızıyoruz biraz da kendimize kızsak ya

Günlük yazı yazanlar benim gibi bazen kendilerini tekrar eder. Yıllar önce yazılmış yazıları bulup bugünmüş gibi okuyabiliriz. Masa başına oturup yazmaya başlayınca ilk tepkimiz "Acaba kendimizi tekrar mı ediyoruz" olur. Yazıyı yeni baştan yazmaya başlayabiliriz.

CHP ve muhalefet ile ilgili değerlendirmeler zaman zaman tekrar ettiğimiz konuların başında gelir. 50 yıldır sayısız CHP başlıklı yazı yazdığımı biliyorum. Entelektüel dünyanın günah keçisi CHP'dir. Bazılarının bakış açısına göre; "CHP yok olmadan ya da dağılmadan bu ülkede demokrasi kurulamaz." Buna samimi olarak inanan da var, öfkesini bu şekilde dışa vuran da

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Sosyalist, devrimci, radikal solcu diye kendini tanımlayan çevrelerde daha da katı bir CHP aleyhtarlığı vardır. CHP, Atatürk'ün modern Türkiye hedefinin gerçekleşmesi amacıyla kuruldu. Anadolu'daki okumuş yazmışlara, devlet memurlarına, öğretmenlere, mühendislere, doktorlara, avukatlara, kısacası orta sınıflara dayanan bir partiye dönüştü.

Atatürk CHP'yi, yeni Cumhuriyet'in siyasi örgütü olarak tasarladı. Değişik zamanlarda farklı öncelikleri olsa da partinin ana yönelimi değişmedi. Ana yönelim milliyetçi modernleşme, simgesi 6 oktur. Kılıçdaroğlu, bu simgeye "demokrasi"yi eklemeyi savunarak, parti içinde bir cereyan estirdi. Bu rüzgar zaman zaman partinin kapılarından içeriye süzülse de "önce güvenlik ve beka, eğer kalırsa demokrasi" fikri genellikle üstün geldi. Vakti geldiğinde "Ebedi Şef"lik kurumunu devirmiş bir partidir CHP.