Gazeteci Celal Başlangıç Kürtlerin sesiydi
Casene mağaralarının önünde Süleymaniye'de PKK'lı bir grubun silahlarını ateşe atarak yakmaları üzerine, çok şeyler söylenebilir. Benim kendi tarihsel tanıklığım açısından ise ayrı bir yeri ve önemi var.
Kürt meselesiyle ilk kez SBF öğrencisiyken tanıştım. TİP 4. Kongresi'nde İçel delegesiydim. Kongre kararları olarak anılacak bildirinin tartışılmasına geçilmişti. Ben de bu bölümde söz aldım. Kürt sorununda ulusların kendi kaderlerini tayin hakkının bildiriye konmasını savunan bir konuşma yaptım. 1970 yılıydı. O zaman açısından oldukça radikal bir yaklaşımdı.
Haberin DevamıTİP yöneticileri benim konuşmamı 5 dakikayla sınırlayan bir önerge verdiler. Ben bunun muhalefeti susturmak amacıyla yapıldığını söyleyerek kürsüden inmedim. Gerilim çıktı. Kürt delegeler benim konuşmamı sürdürmemi istiyorlardı. Ama konuşmamı tamamlayamadan kürsüden indim. TİP 4. Kongresi Kürt meselesinde o güne kadar söylenenlerden daha ileri bir karar aldı. 1970 yılı ekim ayında alınan bu karar, 6 ay sonra gerçekleştirilen 12 Mart 1971 askeri darbesinde TİP aleyhinde kapatma davası açılmasına neden oldu. Parti kapatıldı. Ben de 8 yıla mahkum oldum.
O konuşmayı yaptığımda 24 yaşındaydım. Bölücülük maddesinden hüküm giydim. O gün bugündür, bu mesele benim ve benim gibi düşünenlerin, hayatlarının önemli bir bölümüne damga vurdu.
Bu vesileyle bir meslektaşımı da anmak istiyorum. Celal Başlangıç'tan söz etmek istiyorum. Onu 3 Mayıs 2024'te sürgünde olduğu Almanya'da yitirdik. Celal, Kürt meselesinin barış yoluyla çözülmesi için çok emek vermiş, çok önemli haberlere imza atmış bir meslektaşımızdı. Şimdi unutulup gitmiştir belki ama Kürt köylülerine, köyü basan askerler tarafından dışkı yedirilmesi olayını aydınlatırken gösterdiği cesaret ve haberin yayınlanmasındaki ısrarı önemli bir habercilik, önemli bir insan hakları savunusuydu. Başlı başına bir mesleki örnekti. Daha sonra da bölgede yaşananları aktarmak konusundaki çabaları unutulamaz.