Bahçeli'nin etkin ağırlığı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi davalara vurgu yaptı ve "Türkiye'nin ağırlaşan, belediyeler başta olmak üzere pek çok alana yayılan ve yoğunlaşan hukuki davalardan süratle kurtulması; sonuçta adaletin eksiksiz tecellisi sağlanmalıdır" dedi. Ardından ne istediğini daha da açık ifade etti: "Adli tatilin bitimiyle beraber yargıyı saran mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin kesinkes sonlandırılması; süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması, demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır."

Haberin Devamı

MHP, geçmişten farklı olarak, yeni-milliyetçi bir siyasi çizginin sözcüsü haline geliyor. Kürt meselesinde geçmişte en sert tutumları benimsemiş bir hareketin bugün eşitlikçi bir yaklaşım geliştirmesi, insan hakları ve özgürlükler bakımından iddialı bir zemin kurabilir. Elbette bu alan zorlu bir alan, bir aforizmacının işaret ettiği gibi, yaşadığımız dünyada, adalet ve adaletsizlik çoğu zaman deniz ve kıyı gibi iç içe. Bahçeli'nin çıkışı için "laf var icraat yok" diyenler olsa da ortada somut adımlar var.

PKK silah bıraktı, kendini feshetti. Meclis'te kurulan komisyon da başlı başına bir icraat değil mi Türkiye kartların yeniden karıldığı bir dönemden geçiyor. Dün dünde kaldı, gözler bugüne ve yarına çevrili. Hiçbir parti yalnızca geçmişte söyledikleriyle yol alamaz. CHP'nin yeni lideri de kucaklayıcı bir dil kullanıyor. Bahçeli'nin açıklamasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Özgür Özel yapıcı bir tavır gösteriyor.

AK Parti de Kürt meselesinde çözüm arayan bir tutum içinde. Toplumun kılcallarında yaşanan dönüşüm, siyaset ve medyadaki değişimden daha derin. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğini geride bıraktık. Sokaklarda bambaşka bir kuşak ve bambaşka bir gerçeklik var. MHP'ye dönersek, bu partinin rolündeki değişim doğal olarak büyük bir farklılık anlamına geliyor. CHP liderliği ise içeriden gelen "girmeyelim" baskısına direndi.