Almanya-Fransa-İngiltere: Liderler zorda

Türkiye'de CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanması, siyasi ortamı altüst ederken, Avrupa başkentlerinden de kriz sinyalleri geliyor. Özellikle de Paris, Londra ve Berlin'den… Türkiye'deki rejim ve yönetim tartışması, aslında Avrupa'nın geleceği açısından önem taşıyor. İstanbul Avrupa'nın en önemli metropollerinden biri. Ancak önde gelen Avrupa ülkeleri son dönemde kendi iç dertleriyle meşguller. Son olarak Fransa'da hükümet düştü. Batı başkentlerinde uzunca bir süredir bir "yön tayin etme" sorunu var. Avrupa son dönemde liderlerin merkezde olduğu, insan hakları ve özgürlükler konusunda eski duyarlılığın gösterilmediği ve hayat pahalılığının zirveye vurduğu bir süreçten geçiyor.

Haberin Devamı

Avrupa'nın genel karakterini ve insan hakları standartlarını belirleyen üç temel ülke vardır: Almanya, Fransa, İngiltere… Bu üç ülkenin liderleri, yani Alman Şansölyesi Friedrich Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, son aylarda eşzamanlı bir "destek kaybı" yaşıyor. Anketlere göre üç ismin de kendi ülkesindeki onay oranı yüzde 50'nin çok altında. Bu üç isim, İsrail- Filistin konusunda da köşeye sıkışmış durumda. Ayrıca Avrupa içindeki Orban gibi otoriter isimlere söz geçiremiyorlar. Eski insan hakları standartlarını koruyamıyorlar.

Güvenlik, ekonomi ve göç gibi konuların baskısından ötürü, Avrupa'daki "merkez siyaset" ve "lider karizmaları" eriyor. Ancak, Macron 2027'ye, Starmer ve Merz ise 2029'a kadar görevde kalabilecek gibi görünüyor. Üç ismin ortak bir noktası, dış politikada prestijli olmalarına rağmen kendi ülkeleri içinde destek kaybetmeleri. Starmer'ın merkez sol, Merz'in merkez sağ, Macron'un ise "merkez" bir siyasetçi olması ise bu denklemde o kadar da büyük bir şey ifade etmiyor. İdeolojik konumlar Avrupa siyasetinde eskisi kadar belirleyici değil.

Fransa'da Başbakan Bayrou'nun güven oylamasını kaybetmesiyle 8 Eylül'de Bayrou hükümeti düştü. Bayrou, ülkenin artan borç yükünü azaltmak için bir tasarruf paketi önermiş, paket gerilimlere yol açmıştı. Macron'un pozisyonu; bütçe açığı, borç artışı ve Meclis aritmetiğinin dağınıklığı gibi faktörler nedeniyle zayıflamış durumda. Ancak Macron yarı başkanlık sistemi içinde, sabit süreli ve doğrudan seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak hala görevde. İstifa etmediği sürece yeni bir başbakan atayabilir ve görevde kalabilir… Almanya'nın mayıs ayında seçilen yeni şansölyesi Merz'in ilk aylarına ise; reformların yavaş ilerlediği algısı, ekonomide durgunluk sinyalleri ve koalisyon içi sürtüşmeler damga vuruyor.