Hangi Fenerbahçe

SANKİ, başka sahada, başka şehirde hatta başka ülkede oynanan iki farklı devre izledik. Birbiriyle hiç benzerliği olmayan iki takım ve oyun. Aslında ilk 45 dakika bir Mourinho ve Fenerbahçe klasiğiydi. Planı problemli, enerjisi eksik, mental olarak maçın içine giremeyen bir takım vardı sahada.
Trabzonspor özellikle merkezde kolay top kaybetmesine rağmen 3. bölgede hareketli oyuncularıyla etkili oldu.
Devrenin sonunda da gol geldi.
GOL YÜZDESİ MÜTHİŞ
İkinci yarı Fenerbahçe açısından tam anlamıyla "tamam ya da devam" demekti. Takım ya bir reaksiyon verip maçı kazanacak ya da puan olarak değil ama psikolojik olarak şampiyonluk hedefine veda edilecekti. Fenerbahçe takımı, taraftarının kendisinden bekleneni yaptı. Tıpkı Göztepe ve Rizespor maçlarında olduğu gibi çok yüksek enerjili bir başlangıç ve üst düzey bitiricilik yüzdesiyle ortaya bambaşka bir tablo çıktı. Elimde net bir istatistik yok ama ilk ya da ikinci pozisyonunda gol bulma yüzdesi Fenerbahçe kadar yüksek bir takım olduğunu düşünmüyorum.
İlk devre oynanan oyun Galatasaray'ın şampiyonluğunun habercisiydi. İkinci devre oynanan oyun ise son maçın son anına kadar