Hâlâ en iyisi Galatasaray

Derbi öncesi çizilen resmin, ortadaki gerçeklere biraz uzak olduğunu ısrarla anlatmaya çalıştım. Fenerbahçe olduğundan çok daha iyi, Galatasaray ise çok daha kötü gösterildi. Eksikler olsa da Galatasaray'ın çok iyi odaklandığında nasıl bir takıma dönüştüğü, Okan Buruk'un pragmatist çözümlerle nasıl Kadıköy'de 3 kez kazandığı kolay unutuldu.

Maçın başlangıcı Fenerbahçe'yi net favori gösterenler için şaşırtıcı, benim adıma ise beklenti dahilindeydi. Orta alanda Sara, Torreira, İlkay üçlüsüyle oyunu kontrol eden, tempoyu istediği gibi ayarlayan Galatasaray, Fenerbahçe'nin oyunun içine girmesine hiç izin vermedi. Basit ama çok akıllı bir plandı bu. Atılan golle tamamen ipleri eline aldı Okan Buruk'un ekibi. Neredeyse hiç kale önü tehlikesi yaşamadı.

Fenerbahçe tempoyu yükseltemedi ve taraftar da bu şekilde maça dahil olamadı. İkinci yarıda risk alan rakibine karşı normal şartlarda Galatasaray'ın maçı koparacak golü bulabilirdi. Ancak İlkay'ın yorgunluğu, Osimhen'in yüzde 50 ile sahada olması ve kulübedeki kriz Okan Buruk'u mecburen skoru korumaya itti. Bunun sonucunda çok gömülen Galatasaray, Duran'ın golüne engel olamadı.