Uçaklarda tartışmalar, kavgalar, agresif tavırlar tırmanışta.
Bu durumdan hem yolcular hem de kabin görevlileri rahatsız.
Düşün-senize, iki yolcu ya da bir yolcu ve kabin görevlisi arasında kavga çıkıyor ve siz küçücük tüpün içinde çaresiz ve korku içinde olanları izliyorsunuz.
Başıma geldi, korkunç rahatsız edici ve ürkütücü bir durum.
"Durdurun uçağı, sağa çekin bu ikisi insin, bir polis çağıralım" diyeceğiniz bir durum da yok.
Öyle kalıyorsunuz!
Şu ana dek ciddi, yaralanmalı ya da ölümlü bir kavga olmaması olmayacağı anlamına da gelmiyor.
Artan vukuatlara ve gerginliklere bakılırsa tehlike yaklaşmakta.
Buradan yola çıkarak geçen gün Türk Hava Yolları'nı da etiketleyerek "uçaklara polis ya da güvenlik görevlisi istiyoruz" diye bir paylaşım yaptım.
Başta hostesler olmak üzere o kadar çok kişiden "çok haklısınız, biz de aynısını istiyoruz" cevabı geldi.
Ama ne yazık ki Antalya'dan arkadaşım Çağdaş, işin polis kısmının çok zor olduğunu şöyle anlattı:
"Uçak içinde polis olması neredeyse imkânsız. Uçak şirketleri özel. Polis kamu sınıfında resmi kurumu temsil ediyor. Şartları, olanakları, müdahale hususları ve güvenlik mevzuatları birbirine denk değil. Polisin silahlı bir şekilde uçak kabininde bulunması da olmaz. Bu durumda bize havayolu şirketlerinden uçaklara özel güvenlik elemanı talep etmek kalıyor.Evet maliyetli, evet uçakta bir müdahale olduğunda uçak en yakın alana inecek ve yine bir dolu prosedür ve masraf çıkacak.Ama uçaktaki güvenliğimiz ve huzurumuz için de artık bu zamanlarda buna ihtiyaç var."
Türk Hava Yolları'na bir kez de buradan talebimi iletmiş olayım
Köpeğinizi gezdirirken
Köpeklerini gezdiren insanları dikkatle izliyorum.
Çoğu sanki köpeklerini değil kendilerini gezdiriyorlar.
Hayvanı çekiştire çekiştire gezdirmek marifet değil.
İki çiş, bir kaka için çıkmıyorsunuz dışarı, öyle değil mi!
Ona zaman ve alan tanımak lazım.
Onunla durmak, onunla yürümek lazım.