Bu pazar, yani 2 gün önce, Tayga'ları Sabiha Gökçen'e bırakıyorum.

Girişteki halının üzerinde iki küçük ırk sokak köpeği yatıyor.
Görevli arkadaşlara sordum, sabah gelmişler. "Eyvah" dedim.
Kesin birileri "Burası havaalanı, alın bunları buradan" der ve barınak aranır.
Barınağa sağ salim varırlar mı meçhul!
Barınakta başlarına ne gelir, kafeste ne hale düşerler o daha da meçhul.
Öyle de tatlılar ki.
Hemen aradım HAÇİKO saha ekibini.
1 saat sonra sevgili İbrahim, MEPA'nın bize verdiği kurtarma aracıyla geldi ve aldı çocukları. Doğru veterinere.
İkisinin de küpesi yok, çipleri yok ve ikisi de kısır değil.
Aşılarını, ilk tedavilerini ve kısırlaştırmalarını yaptıktan sonra sahiplendirmek için çaba harcayacağız.
Ama bu ara tahmininizden çok daha fazla desteğe ihtiyacımız var.
Yuva olmak isterseniz 05496402010'dan HAÇİKO'ya ulaşabilirsiniz.

Hamileyken intiharı düşünmek

Ben mi tuhafım, yoksa durumun kendisi mi
İngiliz Kraliyet Ailesi'nin en olaylı gelini olma özelliğini taşımaya devam eden Meghan Markle, sosyal sorumluluk adına verdiği röportajlarda oğlu Archie'ye hamile olduğu sırada kapıldığı intihar etme isteğinden bahsediyor.
Amacının da kendisiyle aynı sorunu yaşayan ve yaşayacaklara yardım etmek olduğunu söylüyor.
O dönemi "Artık hayatta olmak istemiyordum" diye anlatan Markle'ın ne yapmaya çalıştığını ben pek anlayamadım.
Hamilelikte intihar eğiliminden söz ederek tam tersine bu durumu dillendirmiş, hatta özendirmiş olmuyor mu