İdolümü açıklıyorum

"İdolün kim" klasik bir sorudur ama aslında insan hakkında her şeyi anlatır.

Ömür Gedik'in idolü dendiğinde akla sahne ışıklarını, kalabalıkların alkışını alan, kırmızı halılarda yürüyen starlar gelebilir.
Ama benim için idol, ormanın derinliklerinde bir çalı gölgesine oturup bir şempanzenin gözlerinin içine bakan, orada insanlığın en saf halini görebilen ve hayatını insanları doğaya, hayvanlara yaklaştırmaya adayan bir kadın:
Jane Goodall.
Goodall, bilim insanı olmanın ötesinde biri, bir vicdan sembolü.
1960'larda, erkek egemen bilim dünyasında, sadece bir not defteri ve dürbünle Tanzanya'daki Gombe Ulusal Parkı'na giderek şempanzeleri gözlemlemeye başladı.
O zamana kadar "insanı diğer canlılardan ayıran" zekâ, duygu ve araç kullanımı gibi özelliklerin yalnızca bize ait olduğu sanılıyordu.
Jane bu efsaneyi yıktı. Şempanzelerin de araç yaptığını, duygulandığını, yas tuttuğunu dünyaya gösterdi.
Onlara birer eşya gibi değil, hisseden canlılar olarak yaklaştı.
Numaralandırmak yerine isimler verdi. Daha da önemlisi saygı ve sevgi verdi.
Evet, hissetmek sadece insana ait değildi, insan olmayanlar da hissediyordu.
Jane Goodall, insanın doğadan üstün değil, doğanın bir parçası olduğunu bütün dünyaya anlattı.
Hayvanları korurken insanlara da daha iyi, daha duyarlı olmayı öğretti.
Dünyanın her yerinde, kurduğu Jane Goodall Institute ile "Roots & Shoots" adıyla umut eken projeler başlattı; çocuklara toprakla konuşmayı, ağaçla dost olmayı, hayvanla eşit hissetmeyi öğretti.
Geçtiğimiz gün 91 yaşında hayata gözlerini yuman Jane Goodall benim idolüm, yolu benim de yolum.
İnsan iki kere doğarmış, ilki dünyaya gözlerini açtığında, ikincisi ise dünyaya geliş nedenini keşfettiğinde.
Jane Goodall ile dünyaya geliş nedenimiz aynı.
Peki ya siz dünyaya geliş nedeninizi buldunuz mu

Haberin Devamı

Bilim ve empati

Deneye hayır kampanyalarını bilmeyeniniz yoktur.
Jane Goodall hayvanları "denek" değil, "dost" olarak gören sayılı bilim insanlarından.