Estetik takıntısı ile gelen ödül
"Hiç ummuyordum. Şoktayım. Çok uzun zamandır, 45 yıldan fazla bir süredir bu işi yapıyorum ve bir oyuncu olarak ilk kez bunun gibi bir şey kazandım (ödülden bahsediyor). 30 yıl önce bir yapımcı bana popcorn oyuncu olduğumu söylemişti."
Demi Moore'un Altın Küre'yi elinde tutarken kurduğu cümlelerdi bunlar.
Kendisi için de, izleyenler için de hem üzücü hem de mutluluk verici bir andı bence.
Patrick Swayze ile başrolü paylaştığı "Hayalet" (The Ghost) filminin yeri, bende ve eminim pek çok kişide başkadır oysa.
Yıllar önce alması gereken ödülü önyargılar, popüler sinema- bağımsız sinema ayrımı, 'sanat'ın farklı çevrelerdeki tanımı gibi pek çok nedenle alamamış olan Moore'a Altın Küre'yi getiren "Cevher" (The Substance) filminin kendisinin hayatından kopan bir hikâyesi var aslında.
Yaşlanmakta olan kadının zamana karşı durma çabası sonucunda yaşadığı psikolojik sarsıntıyı, korkunç deneyimleri ve sonucu anlatan bir 'body horror' filmi "Cevher".
İzlemesi, sindirmesi zor ama bir o kadar da çarpıcı ve etkileyici.
Haberin DevamıRol ve hikâye sanki ona yazılmış gibi.
Hatırlarsanız kendinden yaşça küçük olan Ashton Kutcher ile büyük aşk yaşamış ve Kutcher, Mila Kunis'e gidince Demi Moore'un Altın Küre konuşmasında da bahsettiği hayatındaki o kötü zamanlar başlamıştı.
Aşırı estetik müdahalelerle yaşlanmayı ve kendisiyle yüzleşmeyi reddeden Demi Moore'un bu 'kötü zamanları' demek ki Altın Küre'ye giden yolunun taşlarını örüyormuş.
Bu hikâyenin, insanın başına gelen kötü şeylerin bile bir nedeni olduğunu kanıtlaması da bize bir hayat dersi olsun.
Pilaf otel odasında kaldı
Demi Moore'la başladık, onunla devam edelim.