Bruce Willis'ten kötü haber

Bruce Willis'in kızı Rumer, babasının konuşma yetisini tamamen yitirdiğini açıkladı.

İçimden bir şey koptu sanki.
"Mavi Ay"daki o yakışıklı adam hâlâ gözümün önünde.
Aksiyon filmleri denince akla ilk gelen "Zor Ölüm"de kötü adamlarla tek başına savaşan New York polisi John McClane.
"Altıncı His"te hafızalara kazınan "Ölüleri görüyorum" repliği, şaşırtan sürpriz son...
Ve "12 Maymun"daki o unutulmaz oyunculuk...
Bu adamın bir Oscar'ı olmalıydı.
Konuşamıyorsa da okuyordur, ona okuyorlardır, birileri okyanus ötesindeki bu yazıyı ona gösterir belki, gönlümüzün Oscar'ı Bruce Willis'in.
Seni seviyoruz.

Ağlamakiyi geliyor

Yaş ilerliyor diye mi, dünya giderek daha kötü bir yere gidiyor, dayanılmaz oluyor diye mi bilmiyorum ama ben kendimi daha sık ağlarken buluyorum.
Bir fotoğrafa, bir anıya, aklıma geliveren geleceğe, ağaca, kuşa, kediye, köpeğe, aslana, her şeye ama her şeye gözlerim doluyor, burnum sızlıyor, gözlerim yanıyor.
Büyüklerimiz boşuna "ağla açılırsın" dememişler. Ağladıktan sonra daha iyi hissediyorum.
Ağlamak hem fiziksel hem de duygusal acının hafiflemesine ve geçmesine yardımcı oluyor.
Bunun bilimsel açıklaması; endorfin salgılandıktan sonra vücudun uyuşuk bir hale bürünmesiymiş.
Oksitosin ise kişiyi sakinleştirip iyi hissettiriyor.
Ve yine yapılan araştırmalara göre; ağlamak, parasempatik sinir sistemini aktive ederek vücudumuzun dinlemesini sağlıyor.
Bu dünyanın yükü başka türlü çekilmez, ağlamak da olmasa.
Ben yine de mutluluktan ağlamalar diliyorum herkese.

Haberin Devamı

İyi ki kızımsın

Genel kanı erkek çocuğu büyütmenin çok daha zor olduğu yönündedir.
Kız çocuğu anneleri rahatça çay kahve içerken, erkek çocuk anneleri sürekli maratonda hissederler kendini.
Erkek çocuk hareketlidir, hiç durmaz ve zordur.