Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) Yönetim Kurulu üyesi Sezen Akınal Bulut "Biz bir ışık yaktık, bu ışık bu yıl 102, seneye 103 şeklinde devam edecek" diyerek projelerinin detaylarını anlattığında onlar gibi ben de heyecanlandım ve umutlandım.
Projenin adı Benimle Cumhuriyete.
Cumhuriyetin 102 yaşını kutlarken, bir asrı geride bırakan bu hikâyede, en taze sayfaları bugün gençler yazıyor.
Hedef 102 köy ve 102 proje.
Eğitimden sanata, insan haklarından ekolojiye, toplumsal cinsiyetten tarıma kadar 13 farklı temada hayallerini gerçeğe dönüştürmeye hazırlanıyorlar.
Bu projeyi özel kılan, gençlerin sadece fikir üretmiyor, aynı zamanda kendi köylerinde, kendi şehirlerinde bu fikirleri bizzat uyguluyor olmaları.
Kimisi bir köy okuluna kütüphane kuracak, kimisi kadınlara dijital beceriler kazandıracak, kimisi çevreye duyarlı üretim modelleri geliştirecek.
Hepsinin ortak noktası ise aynı: Cumhuriyetin "eşitlik, dayanışma ve umut" ilkelerini yaşatmak.
TOG Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karal'ın "Bu bir anma değil, gençlerle birlikte bir dayanışma çağrısı" olarak biçimlendirdiği projeye bakınca Cumhuriyet'in gerçek kutlaması tam da bu işte diye düşündüm.
Gençlerin elinden çıkan her kitap, her proje, her fikir değerli.
Çünkü bu ülkenin yarınını onlar kuracak.
Belki bir köy okulunda, belki bir köy kütüphanesinde...
Belki de bir kız çocuğunun "ben de yapabilirim" dediği o anda.
Ne güzel, öyle değil mi
Tebrikler TOG.
Engin Çağlar
"Sinemanın gülen yüzüydü. Çok yakışıklı bir erkekti, çok iyi bir eşti, çok iyi bir babaydı."
Üzücü bir trafik kazasında hayatını kaybeden usta sinemacı Engin Çağlar'ın eşi Filiz Hanım'ın bu cümleleri ne kadar kıymetli.
Peki ya oğlu Eser Övet'in "Mustafa Kemal Atatürk'ün öldüğü ayda, ölmeyi her zaman söylerdi o nasip oldu" açıklaması.
Ufak bir teselli belki bu büyük kaybın ardından.

48