Çok kısa bir süre önce kaybettiğimiz değerli senaryo yazarı ve oyuncu Aydemir Akbaş vasiyetinde iki şey dilemişti:Hayatının film yapılmaması ve kedilerine iyi bakılması.

Kedilerini ne kadar sevdiğine, nasıl gözü gibi baktığına bizzat şahidim.
Hepimizde var o korku...
Biz gidersek geride kalan bu patili çocuklarımız ne olacak
Onları bizim kadar kim sevecek
Kim o kadar içten ilgilenecek
Benzer bir korku Alain Delon'a "Ben ölürsem köpeğime ötanazi uygulayın ve benim yanıma gömün" cümlesini kurdurtmuştu. Delon'un bu isteği tabii ki yerine getirilmedi, o çok sevdiği köpeğine ailesi bakıyor.
Gelelim Aydemir Abi'nin kedilerine...
Aydemir Akbaş'ın menajeri Özgür Aksoy'u aradım durumlarını öğrenmek için. Kediler şu anda hâlâ kaldıkları evdeler.
Eve gelen bakıcı yemek ve sularını veriyor ama yalnızlar ve eminim babalarını çok özlüyorlar.
Onları ayrı ayrı sahiplenmek isteyenler olmuş ama tüm yaşamları boyunca birlikte kaldıkları için ayırmak istememişler.
Ki çok haklılar.
Özgür'e "Ne yapabiliriz" diye sorduğumda Aydemir Abi'nin Balıkesir'de oturan yeğeninin kedileri almak istediğini öğrendim.
Hemen kendisiyle irtibata geçtim.
Eğer her şey yolunda giderse, sevgili Aydemir Akbaş'ın vasiyetini yerine getirmek üzere Zeytin ve Yama'yı Balıkesir'e Tuncay Bey'e ben götüreceğim.
Sizleri de haberdar ederim.

Okullara cep telefonu yasağı

Fransa'dan çılgın bir deneme haberi geldi.
Hani bizde olsa ortalık yıkılır.
Denenemez bile.
Ama onlar yapacak tabii.
Neyi mi
Fransa, 15 yaşına kadar olan öğrenciler için okullarda cep telefonu yasağını deneme amacıyla uygulamaya koyuyor.