Atlarla birlikte vicdanlar yere düşer

Yaşım ilerledikçe, gördüklerim, hissettiklerim çoğaldıkça, empati gücüm derinleştikçe insan olmaktan daha fazla utanıyorum.

Ve benim yapabildiğim kendileri için konuşamayanlar için konuşmak, onların sesi olmak.
Geçtiğimiz ay Palma de Mallorca'da bir fayton atı turistlerin doldurduğu vagonu çekerken yere yığıldı.
Yorgunluk, aşırı sıcak ve fiziki baskı zavallı hayvanın düşmesine neden olmuştu.
O at yere düştüğünde sadece bir hayvan düşmedi, insanlık da vicdanı da orada yere serildi. Turistler oralı bile olmadı.
Zaten oralı olacak olsalar o kirli ticarete alet olmazlar.
Faytonlar, insanlar bindiği için var.
Aynı hayvanat bahçelerinin insanlar para verip ziyaret ettiği için var olması gibi.
New York Central Park'taki faytonlar kısa bir süre sonra yasaklanarak tarihe karışacak.
Umarım dünyanın her yerde bu işkenceye bir son verilir ve artık hayvanlar insanların eğlencesi için çalıştırılmaz.
Çünkü şehirler faytonlarla değil, empatiyle, vicdanla gezildiğinde güzeldir.

Haberin Devamı

Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar

İçinde doğa olan, ilhamını doğadan alan her şey beni mıknatıs gibi kendine çekiyor.
20 Eylül-27 Ekim tarihleri arasında Hope Alkazar'da izlenebilecek olan "Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar" sergisi de bunlardan biri.
Sergi, Türkiye'de çağdaş sanatın dikkat çeken 15 sanatçısını Sinan Eren Erk'in küratörlüğünde bir araya getiriyor.
Sergide 15 sanatçının doğa, kent ve umut temaları etrafında şekillenen eserleri yer alıyor.
Sinan Eren Erk serginin kavramsal çerçevesini şöyle anlatıyor: "Pandeminin yarattığı belirsizlik ve yalnızlık döneminde, doğanın mucizevi direncine tanık olduk. Kentler sessizleşirken hava kirliliği azaldı, yeni filizler yeşerdi, hayvanlar yaşam alanlarına geri döndü. Doğa, en zor anda bile umudu yeniden yeşertti.