Giorgio Armani, Armani'nin 40'ıncı yıldönümü kapsamında düzenlenen etkinliklerde, yalnız kalmayı tercih ettiğini ve sadece kedisi Angel'in ona eşlik ettiğini belirtmişti.

Bu bağı ve yalnızlığına eşlik eden sadık dostunu vurgulaması dikkat çekiciydi.

Hayvan haklarını moda dünyasına taşıyan da ta kendisiydi zaten.

Ona birazdan geleceğim.

91 yaşında aramızdan ayrıldı Armani.

Vefatından sadece haftalar önce, Milano'daki Palazzo Brera'da yapılacak 50'nci yıl kutlaması için davetiyeler gönderilmişti.

Yani son güne kadar çalışan, üreten, bırakmayan bir ustaydı.

Podyumlarda onun sahneye çıkış anlarını herkes ayakta alkışlardı.

Armani, 70'lerde takım elbiseyi "9-5 ofis sıkıcılığından" kurtarıp sokağa ve hayata taşıdı. Onun takım elbiselerinde güçlü ama abartısız bir duruş ve hep bir şehirli zarafeti vardı.

"American Gigolo" filminde Richard Gere'in Armani ceketleriyle verdiği o modern erkek imajı, aslında tarzını özetliyordu.

Kendisinin şu sözü hep akıllarda kalacak: "Şıklık, fark edilmek değil; hatırlanmaktır."

Eğer bir düğüne tişörtle birlikte giyilmiş bir takım elbiseyle katıldıysanız, iş yerinde gri ve bej tonlarını tercih ettiyseniz bilin ki aslında Armani'nin izinden gitmişsinizdir.

Armani gitti ama şıklığın asıl anlamı kaldı: Hatırlanmak.

Peki biz onu nasıl hatırlayacağız

Sadece gri ve bej tonlarla ya da sade ama kararlı bir şıklıkla mı

Hayır tabii ki.

Bunlara onun tarihe geçen devrim niteliğindeki kararlarını eklemek istiyorum.

Giorgio Armani, 2016 sonbahar/kış koleksiyonu itibarıyla tüm kürk kullanımını durdurdu.

Bu karar, Fur Free Alliance ve Humane Society International gibi hayvan hakları savunucularıyla iş birliği içinde alınmıştı.

Armani, teknolojinin ilerlemesi sayesinde artık "acımasız uygulamalara gerek kalmadığını" belirterek bu etik adımı attığını ifade etti.

Bu hamle pek çok hayvan hakları örgütü tarafından olumlu karşılandı; Born Free USA ve Four Paws da bu kararı desteklediklerini açıkladı.