Onunla ilk Serdar Ortaç konserinde tanışmıştım.

İlk şiirini de o gece dinlemiştim.

Serdar'la şarkılı şiirli harika bir düet yapmışlardı.

Sonra sağlam dost olduk.

Kah İstanbul'da, kah Bursa'da buluştuk.

Serkan Aslan, Bursalı bir iş insanı.

"Yaşıtlarım Erdek'te denize girerken ben Bursa'da çalışıyordum" cümlesiyle başlayan ve ders alınacak bir başarı öyküsünün de sahibi kendisi.

"Herkes büyük paranın peşinde koşar, bana ise damlayan küçük para lazımdı" diyerek özetlediği bu hayat hikâyesini de belki bir gün kitaplaştırır.

Ki bence yapmalı.

Şimdi ise ruhundaki sanatı, kalbindeki dilindeki şiirleri yazıya döktü.

Destek Yayınları'ndan çıkan Serkan Aslan imzalı "Anne Ben Bitlendim"den şiirleri bu cuma, yani yarın gece Bursa Hayal Kahvesi'nde Serkan'ın kendi sesinden dinleyeceğiz.

Ne diyordu Serkan, "kalbinde yer ettiyse şiir benim değil, artık senindir."

Korku filmleri bağımlılık yapıyor

Korku filmi seyredebilenlerden misiniz Ben değilim.

Oldum olası heyecan arayışına girmedim, risk almayı sevmedim.

Korku filmlerinden uzak durdum.
Beyindeki ödül merkezi korku sırasında aktif hale gelirmiş, bu da bir tür bağımlılık etkisi yaratıyormuş.
Korku filmi bağımlılığı diye bir şey var yani.

Bir de tabii arkadaş gruplarıyla ya da sevgili ile korku filmi izlemenin, korkuyu paylaşmanın sosyalleşmeye, ilişkilere etkisi var.

İşte o korkuya bağımlı sosyal kalabalık bu haftanın gişe başarısına etki etmiş durumda.

Korku sinemasının en popüler serilerinden "Korku Seansı 4. Son Ayin" (The Conjuring Last Rites), dördüncü filmiyle Türkiye gişesinde büyük bir başarıya imza attı. Film, vizyondaki ilk hafta sonunda 91 bin 203 seyirci tarafından izlenerek gişenin yeni lideri oldu.

James Wan'ın yarattığı ve bugüne kadar "Annabelle" ve "The Nun" ile genişleyen evren izleyicinin yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor.

Film, yalnızca "Korku Seansı" serisinin değil, 10 filmlik bu geniş evrenin en iyi açılışını gerçekleştirdi.