Organizatör ve mekân sahibi arkadaşlarımla konuşuyorum, korkunç bir 14 Şubat geçirdiklerini söylüyorlar.

Birkaç köklü mekân dışında sanatçılarla anlaşıp Sevgililer Günü konseri yapanların hepsi boş geçti ve zarar etti.
Mekânlar, uçuşa geçen sanatçı fiyatlarını karşılamak için kişi başı satış fiyatlarını artırdılar.
İnsanlar da Sevgililer Günü falan dinlemedi, gitmemeyi tercih etti.
Rakamlar böyle devam ederse ne etkinlik kalacak ne de özel gün! Bir de Kıbrıs dosyası var ki, o da detaylarıyla bir sonraki yazımın konusu olacak.

Bu yazın modası sade renkler

Bu sene kış yapmadı.
"Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" da diyemiyoruz.
Kar değil, aralıklı yağmur görünüyor.
Botlar, montlar, kazaklar kışlıklara kalkacak.
Yaz modasından bahsetmeye başlayabiliriz yani.
Bu yazı öyle çok renkli hayal etmeyin.
Pastel ve sade renklere ağırlık vermemiz bekleniyor.
Ben moda falan dinlemem, renklerden vazgeçemem tabii, o ayrı.
Ancak trend olan yüksek bel pantolonları deneyeceğim kesin.
Bu sezon yüksek beller göğüs hizasına çıkacak.
O kadarı da fazla sanki ama o bile denenebilir.
Püskül sever misiniz
Bu yıl pek moda, her parçada karşımıza çıkacak, hatta püsküllere güller de eklenecek.
Benim en sevdiğim ve mutlaka deneyeceğim trend ise renkli külotlu çoraplar üzerine giyilen transparan etek ve elbiseler.
Kırmızı çorap modasını pek sevmişken, devamını getirmek güzel olacak.

Suni et gelsin artık

Şunu anladım, etin lezzetini aratmayan yemek alternatifleri olmadıkça hayvan hakları mücadelemizde zorlanmaya devam edeceğiz. Çevremdekilerin çoğu ısrarlarıma, hatta dayatmalarıma rağmen, damak zevkleri için et yemekten vazgeçemiyor.
Sağlıkları için zararlı olduğunu bilseler bile tadından vazgeçemedikleri için hayvanların öldürüldüğü, acı çektirildiği gerçeğini de göz ardı ediyorlar.
Ama tat konusunu çözersek et yemeyi bırakacak, en kötü ciddi anlamda azaltacak çok insan var.
Bu da daha az üretim çiftliği, daha az kesim ve daha az hayvan sömürüsü anlamına geliyor.