Borsada 9 yıllık keskin virajın ufkundayken

Borsa İstanbul'da BİST100 endeksi 2024 yılının ilk iki ayı geride kalmadan; 7.470 seviyesinden 9.374'e yükselerek, yüzde 25 prime imza attı ve getiride ilk sırada yer almayı başardı. Bu arada sadece BİST100 endeksine dâhil şirketler arasında bulunan 9 hisse, yılbaşından bu yana yüzde 50 ile yüzde 100 arasında prim yapmış. Vestel Elektronik yüzde 100 primle başı çekerken; Akfen Yenilenebilir Enerji yüzde 95, MIA Teknoloji yüzde 94, Kocaer Çelik yüzde 80 ve Emlak Konut GYO yüzde 69 yükseliş kaydetmiş. YEO Teknoloji, TAV Havalimanları Holding, Borusan Yatırım ve Alarko Holding de yüzde 50 üzerinde getiri ile bu sıralamada yer alıyor.

Öte yandan 5 hisse getiride yüzde 10'un altında kalmış. Bunlar HEKTAŞ, AKSA Akrilik, Doğuş Otomotiv, Kayseri Şeker ve SASA Polyester olarak sıralanıyor. QUA Granit ise BİST100'de yer alıp da değer kaybeden tek hisse olarak dikkat çekiyor.

Muhakkak ki sadece, "geride kalanlar da gidecek" ya da "çok yükselenler daha fazla gitmez" şeklinde bir algıyla hareket etmek doğru değil ama borsanın geneli için şimdi soru şu; yılbaşında endeks için kabaca 11.500-12.000 seviyeleri hedef olarak telaffuz ediliyordu. Bu hedefler hâlâ geçerliliğini koruyorsa, geriye kalan 10 ayı aşkın süreçte 12.000 puan dahi baz alınınca, yüzde 27'lik bir marj kalmış! Evet; bir tarafta iki ay geçmeden gelen yüzde 25 prim... Diğer tarafta 10 aydan fazla bir sürede gerçekleşebileceği öngörülen yüzde 27 prim beklentisi...

Bu senaryoya göre (yani 12.000 hedefine göre) zaman analizi olarak bakıldığında endeksin bundan sonraki süreçte vadettiği prim, alternatiflerin gerisinde kalıyor. Özellikle yüzde 45 mevduat ve yüzde 55'i bulabilen para piyasası fonlarını dikkate alırsak ve bunların risksiz getiri sunduğunu hatırlarsak, borsada iki şey olmalı.

Ya endeks 12.000 hedefine göre kendine yeniden cazip bir marj oluşturmak için bir miktar geri gelecek... Ya da borsa için yıl sonu beklentileri revize edilecek; örnek olarak söylüyorum, mesela 14.000-15.000 seviyelerine çıkarılacak...

Bugünden 10 ay sonrasını tahmin edebilmek neredeyse imkânsız olmakla birlikte, dikkat çeken bazı noktalara değinelim;

-Endeks döviz bazında, Haziran 2015'ten beri 323,00 dolar seviyesinin altında seyrediyor. Bugün bulunduğumuz seviye 301,50 dolar... TL bazında ve bugünkü kura göre yaklaşık 10 bin puan, 323,00 dolara işaret ediyor.

-Öncesinde ara bir direncimiz daha var, o da 312,00 dolar seviyesi, yani yaklaşık olarak 9.600... Endeks son 6 yıldır da 312,00 dolar seviyesinin altında bulunuyor. 9 yıl aranın ardından dönülmez akşamın ufkunda olduğumuz direnç bölgesi; 9.600-10.000 bandına işaret ediyor.

-Son kapanışı 9.374 seviyesinden gerçekleştirdik. Yani o direnç bandına oldukça yakınız. Ancak geçen hafta endeksin 9.400 altında patinaj çekmeye başladığını yine de 9.200-9.000 destek bölgesini korumakta şimdilik ısrarlı olduğunu izledik.

Kısaca borsayı destekleyen unsurları hatırlayalım; yine enflasyonist fiyatlama eğilimi öne çıkıyor. Ayrıca rasyonel para politikalarının desteğiyle birlikte ülke risk priminde yaşanan gerileme ve hissesektör bazlı beklentilerhareketler endeksi taşıyor. Para girişi güçlü, 16 Şubat haftası itibarıyla son 5 haftada yabancıların yaptığı alım miktarı 500 milyon doların üzerinde... Ve BİST100'de günlük işlem hacmi yeniden 130-150 milyar TL civarında oluşmaya gayret gösteriyor ki; bu rakam, günlükte geçen yılın son çeyreğinde 80 milyar lira civarında gerçekleşiyordu.

Durup düşünmemiz gerekenleri hatırlayalım; birçok hissede FK ve Pay DeğeriDefter Değeri oranları ideal seviyelerin üzerinde. Teknik anlamda aşırı alım noktalarına yakınlık dikkat çekiyor. Enflasyon muhasebesi sebebiyle bilançolar gecikecek. Kârlılıklar ne olacak, tam belli değil. Özellikle seçimlerin ardından miktarsal sıkılaşma adımlarının da etkisiyle TCMB'nin daha şahin bir politika izleyebileceği beklentisi oluşuyor. Ve "şimdiki beklentiye göre" yarı yıl maaş zamları olmayacağını dikkate alırsak, 2024'ün ikinci yarısında alım gücünün biraz düşebileceği ve ekonomide soğumanın ağırlık kazanabileceği bir ihtimal de söz konusu...

Bütün bu denklem, zaman geçtikçe çözülecek ancak şahsi kanaatim, endekste önce bir dinlenme ve konsolidasyon süreci, ardından da yeniden yukarı ivmelenme senaryosu, daha muhtemel gözüküyor. Tabii ki endeksi alıp satmıyoruz, bu sebeple hissesektör seçimi önemli olacak. Muhtemel geri çekilmeler; teknoloji, enerji, perakende, ulaştırma, holding ve bankacılık sektörlerinde daha öncelikli fırsatlar sunabilir.