Savaş... Sözün bittiği, büyük kayıpların ve dramların başladığı nokta! Geçmiş tecrübeler gösteriyor ki, kazananı da olmayan bir hadise... Yine insanlık adına dehşet yaşanıyor. Bütün Orta Doğu, ülkemiz ve dünya için temennimiz bir an önce bu savaşın sonlanması.

Böyle bir dönemde yazıyı uzatmayacağım. Her savaşta olduğu gibi bunda da finansal piyasalarda yaşanan çalkantıları izliyoruz. Riskli varlıklardan kaçış ve güvenli limana sığınma şeklinde tezahür eden bir piyasa reaksiyonu ile karşı karşıyayız. Gerilimin boyutu ve nerelere ulaşacağı tam olarak kestirilemiyor. Bu sebeple bir belirsizlik ortamı hâkim. Borsa, bu bilinmeyeni sattı. Altının "güvenli liman" yönü öne çıktı. Petrolde de arz endişesi kaynaklı stratejik bir reaksiyon kendini gösterdi.

Savaş bölgesinde daha büyük risk, başka ülkelerin dâhil olması... Orta Doğu coğrafyasındaki diğer ülkelerden bu anlamda gelebilecek söylem ve eylemler özellikle takip edilmeli. Risklerin artması; altın ve petrol gibi emtialarda gerilimi bir miktar daha tırmandırabilir.

Öte yandan büyük merkez bankalarının aylardır uyguladığı ve şu anda devrede olan sıkı para politikası, bir süredir küresel durgunluk endişelerinin artmasına sebep olmuştu. Bu durum, emtia fiyatlarının başını alıp gitmesini önlüyor.

Mevcut şartlarda Brent petrol için 82-95 dolar bandında, ons altın için de 1.880-1.950 dolar aralığında bir dalgalanma söz konusu olabilir. Savaş bölgesinden gelecek ılımlı haberler, ons altında yeniden 1.880 dolar ve altına doğru sarkmaları beraberinde getirebilir. Fakat son FED tutanakları da gösterdi ki, ABD Merkez Bankası yetkilileri sıkı para politikasından, bir miktar çekimserliğe doğru yöneliyorlar. Maaş artışlarının beklenti altında kalması ve enflasyondaki yükselişin tahminleri çok bozmaması, "FED'in faizde frene basacağı" yönündeki öngörüleri de beslemeye başladı. Bu, ons altın için orta vadede destekleyici bir haber olabilir.