Petrolden al haberi!

Petrol fiyatlarında dikkate değer gelişmeler yaşanıyor. Brent petrol; 28 Eylül sonrası 7 işlem gününde 95,20 dolardan 83,00 dolar seviyesine kadar geriledi. Yüzde 12,5'lik değer kaybına işaret eden bu gerileme, son 8 ayın da en sert düşüşü olarak kayıtlara geçti.

Öncesinde, fiyatlarda 81,00 dolardan 95,00 dolara kadar yaşanan 24 Ağustos-28 Eylül yükselişi; Rusya ve S. Arabistan'ın arz ve ihracat tarafında kısıtlamaya gitmesinden destek bulmuştu. Ancak bu süreçte;

1-FED'in uyguladığı sıkı para politikası sebebiyle ABD tahvil faizlerinin yükselmesi ve hatta 10 yıllık tahvil faizlerinde yüzde 6'ya varabilecek beklentilerin telaffuz edilmesi, "durgunluk" endişelerini daha ciddi olarak canlandırdı.

2-ABD Enerji Enformasyon İdaresi tarafından son açıklanan 25 Eylül haftası verilerine göre; ülkedeki ticari ham petrol stokları 2,2 milyon varil azaldı. Beklenti 4,2 milyon varil azalma yönündeydi. Stratejik ham petrol stokları da yaklaşık 300 bin varil arttı. ABD'nin ham petrol ithalatı da söz konusu hafta, 1 milyon varil azaldı. Stok artışı ve ithalat azalması, talepte dikkate değer gerilemeye işaret ediyor.

3-Rusya, akaryakıt ihracat yasağında bazı esnekliklere gitti. 21 Eylül'de yakıt ürünlerinin ihracatı yasaklanmıştı. Son alınan kararla birlikte ülkedeki şirketler, ürettikleri motorinin yüzde 50'sini boru hatlarıyla ihraç edebilecek.

Bu gelişmelerin etkisiyle petrolde sert gerilemeyi gördük. Ancak söz konusu petrol olunca, daha dikkatli bakmak gerekiyor. Çünkü petrol fiyatları, küresel ekonominin de en önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Pahalısı iyi değil, enflasyonu körüklüyor. Bu sebeple küresel merkez bankalarının yüksek faiz oranlarını "uzun süre devam ettireceği" beklentisi hâkim... Bu beklenti ile birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizi 4,90'a, Almanya 10 yıllık tahvil faizi 3,00'e, İngiltere 10 yıllık tahvil faizi 4,70'e yükseldi. Bunlar son yılların en yüksek tahvil oranları ve buna rağmen enflasyonda arzu edilen seviyelerden çok uzaktalar. İşte petroldeki bu son gerileme kalıcı olabilirse, küresel ekonomi için enflasyonist beklentilerin bir miktar kırılması anlamına gelebilecek. Böylece faizlerde yaşanabilecek muhtemel gerilemeyi de görebileceğiz.

Bu arada... ABD'de enflasyon, aylardır FED politika faizinin gerisinde olmasına rağmen hâlâ faiz artışından söz ediliyor. Çünkü cuma günü açıklanan ve beklentinin oldukça üzerinde gelen tarım dışı istihdamla birlikte de "enflasyonda yukarı" risklerden endişe duyuluyor.

Bir ışık; saatlik ücretlerdeki yani maaşlardaki artışın beklenti altında kalması... Böylece istihdam canlı da olsa harcama ve bu harcamaların enflasyona dönüşme ihtimali azalacak.

Ve bir veri... Önümüzdeki hafta açıklanacak ABD TÜFE rakamları... Burada da enflasyondaki gidiş ve muhtemel FED reaksiyonları daha net sinyaller verebilecek.

Sonuç olarak;

1-Yüksek faiz, canlı istihdam piyasası ve katılaşan enflasyon denkleminde; küresel borsa endeksleri, altın ve petrol gibi emtialar ve EURUSD başta olmak üzere majör pariteler baskı altında kalıyor.