Piyasalarda geçen haftanın gündemi, kasım ayı enflasyon rakamları ve aralık ayı faiz indirimi beklentileri oldu. Ancak gözlerden kaçmaması gereken iki önemli gelişme var.

1-BDDK tarafından alınan kararla bankalar için 2025'te "enflasyon muhasebesi" uygulanmayacak. Parasal olmayan varlıkların muhasebeleştirilmemesi, söz konusu sektör için pozitif.

2-Borsa İstanbul'da açığa satış yasağı 2025'te BİST 50 hisselerinde kaldırılacak. Bu gelişme de borsada işlem hacminin artmasında ve korunma (hedge) mekanizmasının çalışmasında etkili olacak.

Enflasyona ve faize dönelim. İstenilen hızda olmasa da enflasyonda gerileme sürüyor. Yıllık TÜFE 47,09, bir yıl sonrası için beklenen enflasyon 20-25 bandında ve politika faizi 50... Bu tabloda odak noktası 26 Aralık'taki toplantıda "küçük bir faiz indirimi" olmamalı diye düşünüyorum. Tabii ki psikoloji anlamında önemlidir ancak daha büyük resimde, TCMB'nin "para politikasındaki sıkılık korunacaktır" ifadesi önemli. Gelecek yıl beklenti dâhilinde bir enflasyonla ilerleyeceksek, faizin de 25'in üzerinde konumlanacağı öngörülebilir. Hesaplar da buna göre yapılmalıdır.

BİST 100 endeksi geçen hafta 2,5 ay aranın ardından 10 bin seviyesini aştı. Faiz indirimi beklentisi ve yazının başında belirttiğimiz gelişmelerden olumlu etkilenecek sektörlerin başında bankalar geliyor. Sadece son 1 aylık süreçte ana endekslere bakıldığında da;

-Bankacılık Endeksi 30,25

-Holding Endeksi 15,20

-Sınai Endeks 9,72

-Hizmet Endeksi 8,95 prim yaptı.

Aynı dönemde BİST 100 Endeksi 13,75 yükseldi. Bankacılık sektöründeki primin, sanayiyi ve hizmetleri 2'ye katladığı görülüyor. Bu ayrışma, çok rastlanan bir durum değil. Önümüzdeki dönemin bir konusu da "bu fark kapanır mı" olacak.

Teknik olarak endekste 10.200 kritik direnç. Kâr realizasyonu yaşanırsa, 200 günlük ortalamanın da konumlandığı 9.850-9.700 aralığı, kritik destek bölgesi olarak izlenebilir.