Ünlülere uyuşturucu operasyonunun düşündürdükleri

Baştan söyleyeyim, bu ülkeye uyuşturucuyu kim bela ediyorsa, kim getiriyor, kim sattırıyor, kim satıyor, kim göz yumuyor, kim özendiriyor, kim masum gençleri zehirliyor, kim zehirleyenlere uygun ortamlar hazırlıyorsa hepsinden hem bu dünyada hem de ruz-i mahşerde bu ülkenin insanları olarak davacıyız. Allah onlara hidayet etsin de tövbe etsinler yaptıklarından. Bu ülkenin de tek bir evladı bile zehirlenmesin.

Geçtiğimiz günlerde şarkıcı, oyuncu ya da meşhurlardan oluşan bir grup, uyuşturucu kullanmak ve satmak iddiasıyla gözaltına alındı.

Bu süreçte bu kişiler gözaltında kaldılar, Adli Tıp çeşitli testler yaptı daha sonra daadli kontrol şartıyla salıverildiler.

Devletimizin yargısı böyle bir operasyon yapıyor ve kolluk güçlerimiz de sabaha karşı operasyonlarla bu suçların isnat edildiği kişileri evlerinden alıyorsa bize de vatandaş olarak "devletimizin bir bildiği vardır" demek düşüyor.

Hele hele bu kadar göz önünde insanları alıp tüm ülke gündemini meşgul edecek şekilde ortalığı ayağa kaldırıyorsa devletimizin savcıları, vatandaş olarak orada çok büyük bir sorun görüldüğünü düşünüyoruz.

Ama bugün çıkan haberlere baktığımızda karşılaştığımız tablo enteresan.

Bir başlık şöyle: "Herhangi bir madde tespit edilmeyen ünlüler". Bir diğer başlık. "Kanında ilaç etken maddesi tespit edilen ünlüler". Altında da açıklama: "X, Y, Z'nin ilaçlarının yeşil reçete ile alındığı ifade edildi."

İnsanın aklına bunları okuyunca şu geliyor. Madem bunların hepsi başka başka durumlara sahip, o zaman hepsini neden tek bir torbaya doldurdunuz Şarkıcı, oyuncu ya da meşhur olmak her türlü muameleyi görmeyi mi gerektiriyor Bunlardan biri kardeşimiz, evladımız olabilirdi. Bu insanların da aileleri var.

İlaç etken maddesi ve yeşil reçete meselesini biraz açalım.

Yeşil reçete, doktor kontrolünde verilen ve bağımlılık riski taşıyan ilaçların reçete edilme yöntemi. Bu ilaçlar genellikle anksiyete, uyku bozukluğu, panik atak, depresyon, kronik ağrı gibi durumlarda kullanılıyor. Etken maddeleri merkezî sinir sistemi üzerinde etkili olduğu için keyif amaçlı veya kontrolsüz kullanımda bağımlılık yapma potansiyeli taşırlar. İşte bu yüzden sadece hekim reçetesiyle, belirli dozlarda ve belirli sürelerle kullanılabilirler.

Dolayısıyla, Adli Tıp Kurumunda bu ilaçların tespit edilmesi tek başına "uyuşturucu kullanımı" anlamına gelmez. Aksine, bir doktor tarafından yazılmış ve eczaneden temin edilmiş ilaçların kullanılması, hukuken ve tıbben meşru bir durumdur.

Burada asıl önemli nokta şu: Devletin kolluk kuvvetlerinin ve adli mercilerin titizliği kadar, medyanın da sorumluluğu büyük. Çünkü "uyuşturucu operasyonu" başlığıyla gözaltına alınan insanların bir kısmının aslında doktor kontrolünde tedavi gören kişiler olduğu sonradan ortaya çıkarsa, toplumun bu kişilere yönelik algısı çoktan şekillenmiş olur. İtibar, manşetle zedelenir; ama o manşetin doğruluğu, düzeltme haberi çıktığında bile kolay kolay onarılamaz.

Mesela bu ünlü kişilerin tümü sanki uyuşturucu kullanıyormuş gibi haber yapıldığında onların hayatına özenen gençler "bu kadar ünlü bunu neden kullanıyor, acaba iyi bir şey mi" diye merak ederse ne olacak Bunun vebalini kim alacak