Zaman ayarlı faaliyetler Ve takdir-i İlahi'nin gücü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın büyük belâları defetmesinde liderlik yeteneğinin ne kadar büyük rol oynadığı bilinen bir gerçek. Ancak "zaman ayarlı sinsi faaliyetlerin" takdir-i İlahi ile erkenden deşifre olmasının yadsınamaz payı olduğu da bir o kadar gerçek. 17-25 Aralık (2013) emniyet yargı darbesinin öne çekilmesi, 15 Temmuz (2016) hain darbe girişiminin plânlanan saatten önce başlatılması yakın tarihin en canlı örnekleri. Elbette altyapısı hazırlanmış, hükümeti devirmeyi hedef alan, dış destekli bu kurgulara karşı konulması da her babayiğidin harcı değildi. Ki 2014 yılında kısa aralıklarla yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığı hatırlanacak olursa... Görsel malzemesi, düzmece kayıtları ile bir büyük senaryo sahnelenerek milletin kafasının karıştırıldığı o günkü ortamda bütün bunların, ülkenin geleceğini ve istikrarını sabote etmeye dönük faaliyetler olduğunu anlatmak, milyonları ikna etmek neredeyse imkânsızdı. Ve Erdoğan, milletin ferasetine güvenerek bunu başardı. 2016 yazında alçakça darbeye kalkışanları, demokrasi tarihinde ilk defa milletin gücü ile bastırabilmek, o dirayeti göstermek de sadece Erdoğan'ın meziyetleriyle bütünleşik bir mucizenin özetiydi.
Ve gelelim 2023 şartlarına...
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 31 Mart seçimleri sonrası suskunluğunu bozması, yine bir büyük badirenin atlatıldığını, yine bu oyunu, Cumhurbaşkanının erkenden fark ettiğini gösteriyor. Kemal Bey'in, yabancı diplomatik misyonla ağırlık olarak Ankara'da gerçekleştirdiği gizli görüşmeleri, baştan sonra tuhaflıklar zinciri içinde gelişen gizemli ABD ziyaretini akılda tutacak olursak... 6'lı Masa Formülü'nün siyaseten bir zehirli sarmaşık misali büyütüldüğünü daha iyi anlayabiliriz. Eski İP Genel Başkanı Meral Akşener'in Mart 2023'te o masadan kalkmasını, masayı dağıtacak ağır eleştiriler getirmesini, güvendiği dağlara kar yağınca istemeye istemeye masaya dönmesini, yine