Trump, yakın ekibine Türkiye için hangi talimatı verdi

10 Mart 2025... Şam Yönetimi ile SDG (Suriye Demokratik Güçleri) arasında imzalanan, Türkiye'nin güvenliğini de yakından ilgilendiren mutabakat yedi ay içinde farklı sınamalardan geçti. Ve bugünlerde Şam ile çekirdeğini PKKYPG'nin oluşturduğu SDG arasındaki görüşme trafiği yeniden hızlandı. Ancak güncel bilgiler, örgütün halâ ayak sürüdüğünü gösteriyor.
SDG'yi yönlendiren akıl, "DEAŞ ile mücadelede elde ettiğimiz kazanımları niye kaybedelim Nusayriler silah bıraktılar, başlarına neler geldi" mantığını dayatmaya çalışıyor.
Buna karşın, SDG'yi kurup sahada oynatan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bile -zoraki de olsa- Şam'ı adres gösteriyor.
Bu noktada ABD Başkanı Trump'ın açık talimatına dikkat çekiliyor. Trump'ın, Eylül 2025'te Beyaz Saray'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmede de o talimatının altını kalın harflerle çizdiği belirtiliyor:
"Bana, Türkiye ile ilgili sorunlarla değil sadece çözüm önerileriyle gelin!"
Elbette, Başkan'ın siyasi iradesi, derin ABD dinamikleri tarafından zamana yayılabiliyor. Taktik hamlelerle geçiştirilerek, yeni stratejik hesap şekilleninceye kadar sulandırılabiliyor!
Örneğin SDG'nin, Şam Merkezi Ordusu'na entegrasyonu, bu noktada kritik hâl alıyor. SDG kafası; Haseke, Rakka ve Deyr-i Zor'da üç tümen halinde kalmayı istiyor ve bu şartla Şam Ordusu'na katılma pazarlığına girişiyor. Oysa, petrol ve su kaynaklarıyla değer kazanan Rakka ve Deyr-i Zor öteden beri Arap nüfusun yoğun olduğu merkezler arasında yer alıyor.
Kaldı ki Kürt kökenlilerin, Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi yekpare homojen nüfuz alanı Suriye'de de bulunmuyor. Suriye Kürtleri; Şam, Haseke, Kobani, Hama, Afrin başta olmak üzere ülke geneline yayılmış şekilde varlıklarını sürdürüyor. Sadece demografik yapı bile Suriye'de federasyona kapıyı kapatıyor. Lâkin yerel yönetim seçimlerinde bazı beldelerde muhtemel belediye başkanlarının Kürt kökenli olmasının da önünü açıyor.