Hangi emekliye 'bayram ikramiyesi'
Emeklilere "bayram ikramiyesi" ödemesini 2018 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başlattı. Amaç, yılların emeğine mütevazı bir teşekkür, toplumun en kırılgan kesimlerinin desteklenmesi, dede ve ninelerin torunlarına "bayram harçlığı" verebilmesi, kısacası bayramın, bayram tadında yaşanması idi.
7 yıl sonra bakıldığında... İlk uygulamada 1.000 (x 2 2.000 TL) lira olan bayram ikramiyesi bu yıl 4 bin liraya yükseldi. İki bayram için toplam 8 bin lira ödenecek. Buraya kadar güzel.
Ancak, bazı hususları daha detaylı düşünmenin zamanı da geldi. Zira...
EYT ile ülkedeki emekli sayısı hızla arttı. EYT'lilerin yaş ortalaması 48'de kaldı. Yani genç emekliler sisteme ilâve yük bindirdi.
Emeklilerin bilhassa EYT'lilerin önemli bölümü, çalışma hayatında kalmayı sürdürdü. "Çalışan emekli" diye bir statü yaygınlaştı.
Ve en önemlisi 14.460 lira aylık alan emekli ile 50 bin lirayı aşan emekli aylığı alanlar (ki içlerinde Türkiye'nin sayılı zenginleri bile var) arasında tercihte bulunmak zorunlu hale geldi.
SGK'nın, emekli aylıkları dilimlerini ve her bir dilime isabet eden emekli sayısını ayrıntısıyla ortaya çıkarmasında fayda var. Böylece en üst sınırdan emekli aylığı alanlara bayram ikramiyesi ödenmesindense, alt gelir gruplarına tatmin edici seviyede ödeme yapılması mümkün olur. Örneğin asgari ücretin üstünde emekli aylığı alanlara ödeme yapılmayabilir veya ödeme tutarı kademelendirilerek alt gelir gruplarına fazla, üst gelir gruplarına görece daha az ödeme yapılarak bir tür denge kurulabilir.
Nihayetinde bayram ikramiyesi kazanılmış bir hak değil. Devletin sosyal ödemesi. Yani, kendi içinde düzenlemeye gidilmesi her zaman olası!
DEM'Lİ TURLAR VE MANEVRALAR!
DEM Parti'nin 27 Şubat'taki İmralı çağrısı sonrası ikinci tur siyasi parti görüşmelerine çıkması dikkatle izlenmeye ve analiz etmeye değer bir konu.
1- İmralı ile seri görüşmeler gerçekleştirdikten sonra, terör örgütünün feshedilmesini ve silahtan arındırılmasını içeren çağrıyı dillendiren DEM heyetinin, üstlendiği bu sorumluluğu sürdürmesi açık bir gereklilik. Ama aynı zamanda hassas sürecin bundan sonra başladığını idrak etmeleri bakımından da faydalı.
2- DEM'in, hakiki manada siyaset yapmak isteyip istemediğinin ve bir Türkiye partisi vasfı kazanmaya hazır olup olmadığının görülmesi bakımından da güncel temaslar önemli ipuçları sağlamakta.
3- Kandil, ilk günden "ateşkes ilânı" gibi alâkasız bir beyanda bulunup kafa karıştırırken DEM Partili isimlerin de "YPG, SDG bizim sorumluluğumuzda değil" türünden manevralara