Ekonomiye dair kısa Notlar...

G20 Zirvesi vesilesiyle bulunduğumuz Rio'da, Türkiye ekonomisine dair yetkili ve yetkin isimlerle özel sohbet imkânı da bulduk. Buradan, kritik birkaç konuda tespitlerimi paylaşacak olursam...
Enflasyon... Son 6 aydaki 27 puanlık gerilemeye rağmen fiyat katılığının sürdüğü alanlar için özellikli çözümler gündemde. Örneğin kira artışındaki yüzde 25 sınırının kalkması sonrası kontratlarda gözlenen artışlar başlı başına bir mesele. Ama en fazla üç yıllık perspektifte konut arzını artıracak ve kiraları makul patikaya kavuşturacak formüller son aşamada.
Asgari Ücret... Bu noktada açlık ve yoksulluk sınırı, sanayinin rekabet gücü ile yeni asgari ücretin zam fırsatına dönüştürülmemesi ana kriter. Kanaatim o ki... Yıl sonunda yüzde 44 civarında gerçekleşmesi beklenen enflasyon bir yanda, 2025 yılı için hedeflenen yüzde 21 enflasyon diğer yanda. Belli ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünü desteklerken, işletmelerin ve hizmetler sektörünün maliyetlerini gözeterek bir orta yol bulacak.
Kırmızı et fiyatlarındaki aşırı oynaklık karşısında piyasada istikrar sağlanması için yerli üreticinin teşvik edilmesine ek olarak, belli bir dönem için canlı hayvan ithalatına izin verilmesi de an meselesi.
Ve çok tartışılan Savunma Sanayii Fonu'na kesinti düzenlemesi... Dosyası her ne kadar 2025 yılına bırakılsa da Cumhurbaşkanımız, vatandaşa yeni yük getirmemek adına fonu, bütçeden ayrılan paylarla takviye etmeyi önceleyecek!
Unutmadan...
Türkiye ile Brezilya arasında sivil havacılık sahasında tesis edilen mutabakatın ardından iki ülke, birlikte yolcu uçağı üretimine dönük açıklama yaparsa kimse şaşırmasın!

DAĞ, CHP'Yİ DÖNÜŞTÜRÜRKEN!..
Bugün, siyaset sahnesindeki önemli sorunlardan biri, "Dağı veveya silahlı uzantılarını Meclis'te tutma girişimidir!"
Bir yıllık taze genel başkan ile eski genel başkan arasında cereyan eden, iki büyükşehir belediye başkanının da dahil olduğu "iktidar hedefli bilek güreşi" CHP'nin kurucu değerleriyle yeniden buluşmasını engellemekte, çağın gereklerine göre ince ayar yapmasını geciktirmekte, 8 ay önce açılan millet kredisinin hızla tükenmesine yol açmaktadır!
"Müzakere-Mücadele" ikilemi arasında sıkışıp kalan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, özgün siyaset üretme çabasında yalnızlaştıkça parti içi ve parti dışı muhalefete taviz vermekte, konjonktüre göre prim toplayacağı siyaset tarzı içinde gelgitler yaşamaktadır.