Dünya ve Türkiye'ye dair ekonomik rapor

Güzel bir söz vardır. "Baş ağrısı, baştakinindir!" diye... Elbette her hane, her birey kendi yaşadıklarını bilir, ona göre değerlendirme yapar. Bu değerlendirmelerinin sonucuna göre ya sebat etmeyi ya da tavır koymayı benimseyebilir. Süreç içinde mühim olan, kantarın topuzunun kaçmamasıdır. Zira bugün dertlendiğimiz hususların hatırı sayılır kısmı, bizim dışımızdaki dünyanın da meselesidir. Üstelik bu aktarımımız, ülkemizdeki kimse için teselli ikramiyesi de değildir. Lakin... İçe kapanıp karamsarlık denizinde kulaç atmaktansa, dünyanın gerçeklerini de görerek, geleceği doğru ve anlamlı okumanın tam zamanıdır. Tüm dünyada yakın zamanda... 1- Emtia 2- Enerji. 3- Hammadde. 4- Navlun fiyatlarında artış gözlenmiştir. 5- Global tedarik zincirleri kırılmıştır. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yükselen piyasalarda ise bu tabloya bir de "kur oynaklığı" eşlik etmiştir. Son haftalarda, emtiametal fiyatlarında gözlenen geri çekilme reel sektör için umut ışığı yaksa da "Nasılsa artışlar sürecek" düşüncesiyle "Pahalı maliyetle stokta yakalanan firmalar" kara kara düşünmektedir. Yine küresel eğilimler incelendiğinde... Orta-uzun vadeli plan yapmaya ve bununla yaşamaya alışkın olan ülkeler ve şirketler bile artık, "Belirsizlik ve risklerle yaşamayı öğrenmekten" bahsetmeye başlamıştır. Hatta "Durumsallık yaklaşımı" adı verilen "Günü konuşma veya günü yönetme" anlayışı da yaygın davranış kalıpları arasına girmektedir. Ve en önemli husus... Pandemiden bu yana şok yaşayan "uluslararası piyasaların yeni dengesini ne zaman bulacağı, bunun hangi yöntemle olacağı, nihayet ne tür kararları ve mekanizmaları beraberinde getireceğine" dair sorular daha fazla sorulmaktadır. Tahminler, türbülanslı dönemin 5 yıla kadar uzayabileceğine, sürdürülebilir küresel ticari ve finansal yeni modellerin oturmasının ise 2030'u bulabileceğine işaret etmektedir. Maalesef... Dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizlerin, tarih boyunca sıcak çatışmaları beraberinde getirdiği hatırlatması da bu sıralar çokça paylaşılmakta. Bölgesel nitelikli çatışma odaklarının farklı coğrafyalarda tetiklenmesi, küresel güçlerin üçüncü ülkeler üzerinden girdiği bilek güreşinin pek çok halka ekstra bedeller ödetmesi de ihtimal dâhilindedir. Özetle... Türkiye, zorlu bir coğrafyada, dünyanın