Kim ne derse desin... Kavga, CHP'nin kendi içinde. Hatta hangi istikamette ve hangi kadrolarla ilerleyeceğinden kaynaklanıyor.
Asırlık parti kimliğini esas alan, geleneksel CHP'lilerin ev sahibi olduğu bir CHP mi
Yoksa devşirilmiş bir ismin peşine takılarak İstanbul üzerinden iktidara yürümek için her şeyi göze alan, siyasi bagajı yüklü kadrolarla dokusu bozulmuş CHP mi
Genel merkezi, tabanını diri tutmak için olup biteni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilişkilendirmeye çalışsa da sağduyulu CHP'liler, perdenin arkasındaki şaibeli ilişki ağını görebiliyor. Ancak siyasi rekabet sınırlarını aşarak siyasi hasımlık düzeyine kadar taşınan bilenmişlik hali, iktidar hevesi ile öylesine iç içe geçiyor ki... CHP bir türlü rota tutturamıyor. Ve maalesef şahsi tercihlerden doğan maliyeti sorgulamak yerine, sürekli dış tehdit algısına oynayıp zaman kazanmaya çabalıyor. Bu taktik duruş CHP'yi, Türkiye ve dünya gündeminden uzaklaştırıyor. Tuhaf ama gerçek! CHP, bu siyasi patinaj halini bile AK Parti'ye, çoğu kez yargı kurumuna bağlayarak rasyonel çizgiden de kopuyor. Siyaset üretemediği anlarda ise sokağın karanlığından medet umacak kadar aciz duruma düşüyor.
***
Sıcak ve somut örnek üzerinden ilerleyecek olursak... Önce bir tespiti paylaşmak durumundayız. Bugün, bölgesel ve küresel gelişmelerin tetiklediği güvenlik riskleri tüm devletlerin ana meselesine dönüşmüş durumda. Müesses dünya nizamı kökten sarsılırken, yerini nasıl bir yapının alacağı belirsizliğini koruyor. Böylesine kaotik ortamda ülkeler, "kendi kendine yeterlilik, yerli ve milli üretimde öncelik" ilkesiyle hareket ediyor.Türkiye ise ateş çemberinin ortasında istikrar adası olarak ayakta kalırken elbette milli bekasına tehdit oluşturan azgınlık ve saldırganlık odaklarına karşı önlemlerini artırıyor. Eldeki veriler birleştirildiğinde ilk etapta bizi İsrail'in, Katar'ın başkenti Doha'daki hukuk tanımaz eylemine ve barışı bombalamasına götürüyor. Üstelik ABD'nin himayesinde olduğu da varsayılan bir devletin egemenlik haklarının ihlal edilmesi pahasına gerçekleştirilen kirli bir operasyondan söz ediyoruz!
Tekrar dönelim Türkiye'ye...
Tarih, 27 Ağustos 2025. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi' nde düzenlenen törenle Türkiye'nin yerli ve milli hava savunma sistemi"Çelik Kubbe"yi tanıtıyor. Bu sırada Çelik Kubbe entegre hava savunma sistemi teslimatları, yeni tesis açılışları ve Oğulbey Teknoloji Üssü'nün temel atma töreni de yapılıyor. Erdoğan, "Sistemler sistemi Çelik Kubbe ile farklı bir klasmana çıkacağız" diyerek, bu sistemin Türkiye'nin hava savunma kapasitesinde dönüm noktası olduğunu vurguluyor.
Tarih, 11 Eylül 2025, AK Parti MKYK