Ankara... İstanbul... İzmir... 31 Mart'a giderken manzara...

Yerel seçimlerde, büyükşehir statüsündeki 30 ilin özellikli bir konumu söz konusu. Türkiye nüfusunun yüzde 78'i (yaklaşık 66.5 milyon kişi) bu 30 ilde ikamet ediyor. Bu illerden, ilk üçündeki siyasi gelişmelerin analizi ise ileriye dönük epeyce fikir verebiliyor.
Büyükşehirlerden illere, ilçe ve beldelere doğru gidildikçe seçime etki eden faktörlerin sıralaması ya da ağırlığı değişebiliyor. Örneğin metropollerde geçim şartları, hayat kalitesi, kira, ulaşım vb. konular ilk sıralara yerleşirken, Anadolu'ya açıldıkça istikrar, huzur, lidere güven, gelecek umudu, hemşehricilik de listeye eklenebiliyor...
Bu genel girişten sonra, "Ankara, İstanbul ve İzmir'de, adaylara ve sonuca etki edebilecek unsurlara" değinmekte fayda görüyorum.
Mansur Yavaş... Fazla görünür olmayan, gelecek vizyonu ve yapısal proje vaat etmeyen bir profil çiziyor. Hatta bununla övünüyor. Sadece, şeffaf belediyecilik iddiasıyla yol almaya çalışıyor. Salt CHP adayı gibi algılanmaktan uzak duruyor. AK Parti döneminde temel altyapı meseleleri çözüldüğü için hizmet eksikliğine dayalı eleştirileri, sosyal yardım politikası makyajı ile örtebiliyor.
Turgut Altınok... Seçime tüm gücüyle asılıyor. Sürekli sahada çalışıyor. Ankaralı onu, o da Ankara'yı biliyor. Rakibine dozunda yükleniyor. Mansur Yavaş'ın neden Ankara'yı lâyıkıyla idare edemediğine ve Başkent'i geleceğe hazırlayamayacağına seçmeni ikna etmesi gerekiyor.
Özet... Milliyetçi oyların dağılımının Ankara özelinde seçim sonuçlarına doğrudan tesir etmesi bekleniyor.
Murat Kurum... Saha adamı kimliğini, projeci ve sonuç alan tarzını her an gösteriyor. -2019 seçimine kıyasla- Teşkilatla kısa sürede uyum sağladığı hemen fark ediliyor. "Kendini değil, kentini düşünen" başkan adayı imajını pekiştiriyor. Yıpratıcı siyasal faaliyetler karşısında demoralize olmadan işine odaklanıyor. Ekrem İmamoğlu'nu gündeme taşıyacak veya ilgi odağına çevirecek beyanlara girmiyor. Merkezi siyaset ile yerel siyaset ayrımını, rol ve görev dağılımını gözetiyor.
Ekrem İmamoğlu... Sahaya ağırlığını koymak için son düzlüğü beklediği, seçmenin güncel hafızasına oynayacağı, fırsat kolladığı izlenimi uyandırıyor. Halâ DEM Parti tabanını -Kürt kökenli seçmeni- konsolide etmeye çalıştığı, İYİ Parti'den isimleri tırtıklamakla meşgul olduğu görülüyor. Yıpranmışlıkla siyasal destek noktası bulma arasında gidip geliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul hassasiyetini bildiği için onu mindere çekmeyi istiyor ama umduğunu bulamıyor. Siyasal matematiğe kafa yorduğu kadar İstanbul'a mesai harcamıyor!