Türkiye merkezli bakmak çok mu zor
Son birkaç günde Halep'in rejim karşıtı muhalif grupların eline geçmesi ve sonrasında baştan aşağı değişen durumu hepimiz ilgiyle takip ediyor, tartışıyoruz. Lakin Suriye'deki süreç devam ederken ve hatta daha yeni başlamışken dikkat çekici "uzman" tavırları hemen kendini gösteriverdi. Esas tartışılması gerekense bu "uzman" tavırlarının arkasındaki motivasyonun sebepleriydi.
Bu tavırların başında da daha rejim karşıtlarının ilerleyişinin ilk saatlerinde bunun kategorik olarak "ne kadar kötü" olduğunun kararını verip yaygara koparanlardı. Esad rejiminin katliamlarla kimyasal silahlarla Halep'i yakıp yıkıp Haleplilerin elinden alması, milyonlarca Haleplinin Türkiye'ye sığınmak durumunda kalması gözlerimizin önünde yaşanmışken ve dahası bu "uzmanlar"ın kendileri de Türkiye'deki sığınmacı sorununu sık sık gündeme getirirken bunu söylemeleri dikkat çekiciydi.
Son gelişmelerin ne kadar kötü olduğuna dair yorumlar yapanların tüm bu gelişmeleri HTŞ parantezi içerisine alıp değerlendirdikleri de görüldü. Sanki rejimle mücadele eden gruplar sadece HTŞ'den ibaretmiş gibi bir algı özellikle pompalandı. Türkiye'nin desteklediği Suriye Millî Ordusu da hem rejime karşı Halep'te hem de PKK'ya karşı Halep'in kuzey mahallelerinde ve Tel Rıfat'ta mücadele edip o bölgeleri terörden temizlemiyormuş gibi sadece HTŞ üzerinden yapılan analizler yanlış olduğu kadar da önemli oranda maksatlıydı.
Belki Suriye ile ilgili iç savaşından beri yaşananlara, gruplara dair bir bilgisizlik de söz konusuydu. Lakin burada daha önemlisi Esad'ın İran'ın veya Rusya'nın çıkarlarını ve güvenliğini Türkiye'nin çıkarları veya güvenliğiymiş gibi sunan bir anlayış hemen kendini gösterdi. O kadar ki ABD ve İsrail'de bile Esad'ın muhaliflere göre daha tercih edilebilir olduğuna dair tartışmalar gündeme gelirken "bu İsrail'in önünü açmak için yapılıyor" yorumları daha ilk dakikalarda yapıldı. Peki, tüm bu yaşananlar İsrail'in önünü açmak için yapılıyorsa ABD-İsrail'in en önemli vekil unsuru olan PKK terör örgütünün uzun yıllardır yuvalandığı yerlerden sökülüp atılması nasıl açıklanacak Üstelik bu lafları edenlerin önemli bir kısmı İsrail Gazze'de soykırım yaparken neden sesini çıkarmıyordu Süreç daha devam ederken, nereye evrileceği izlenmesi gerekirken bu erken yorumlara gerek var mı
Hızını alamayıp Rusya ve İran daha resmî bir açıklama bile yapmamışken Rusya ve İran'a müdahale çağrısı yapanlara bile denk gelindi. Bu tuhaflıklarının arkasında önemli oranda mezhepçi bir bakış açısı bulunduğu aşikar. Mezhepçiliğin yanı sıra başka ilişkilerin varlığı da tartışılabilir.