PKK'nın koltuk değneği: Esad rejimi

Suriye Devrimi süreci boyunca, bilhassa son iki haftada sabah akşam Esad Rejimi'nin devrilmesinin PKK'nın önünü açacağını, tüm bu sürecin de aslında İsrail'in planı olduğunu söyleyenlere veya ima edenlere denk gelindi.

Aslında bu ve benzeri görüşleri dile getirenlerin zaten genel olarak konu ne olursa olsun sürekli olarak Türkiye ile alakalı kötümserlik yaydıklarını, ABD ve İsrail'i her istedikleri planı uygulamaya muktedir gördüklerini biliyoruz.

Bu süreçte Türkiye'nin ve Türkiye'nin desteklediği Suriye muhalefetinin aleyhinde kampanya yapan odakların bir kısmının bir ajandası olduğu belli... Onların durumunu önceki yazılarımda ele almıştım. Ama bugün özellikle onların Esad Rejimi'nin yıkılmasının PKK'nın önünü açacağı argümanı üzerinde durmak istiyorum.

1970'lerin sonundan itibaren PKK'ya kucak açmış, PKK'ya Beka Vadisi'nde Türkiye düşmanı diğer terör örgütleriyle birlikte kuluçka hizmeti görmüş, başkent Şam'da Öcalan'a ev tahsis etmiş bir rejimden bahsediyoruz. 1998'de Türkiye'nin savaş tehdidi üzerine Öcalan'ı göndermek zorunda kalmış bu rejim Öcalan gittikten sonra boş durmamış, aynı yıl El Muhaberat gözetiminde PKK'nın Suriye kolu olan PYD'yi kurdurmuştur.

Suriye iç savaşı başladığında da Esad rejimi kendi şehirlerini PKK'ya teslim etmiştir. Tel Rıfat gibi pek çok yerde rejim üniformalı askerlerle PKK'lı teröristler aynı mevzide yan yana saf tutmuş ve bu nedenle Türkiye'nin PKK'ya yaptığı operasyonlarda PKK'lı teröristlerin yanında Esad askerleri de ölmüştür.

Dahası iç savaş sürecinde Esad Rejimi PKK ile koordineli bir şekilde katliamlar yapmıştır. O kadar ki PKK Esad Rejimi'ne muhalif olarak görülen Kürtleri bile ya katletmiş ya da sürmüştür.

Son iki haftalık süreçte bile, muhalefet Esad Rejimi'ni püskürtüp geriye doğru iterken Esad yine birçok yeri PKK'ya teslim etmiştir. Çünkü Esad Rejimi PKK'yı hep kendi organik unsuru olarak görmüştür.

Peki, Esad Rejimi niye Türkiye'ye böylesine düşmanlık yapmıştır

Bu rejim Mustafa Kemal Paşa'nın hasta yatağında, uğruna canını ortaya koyduğu Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını hazmedemediklerinden dolayı Türk düşmanı olan bir rejimdir. "Kemalist" kılığına girmiş kripto Esadçılar bunu anlatmazlar.

Ayrıca Baas ideolojisi Selahattin Bittar'lardan, Michel Eflak'lardan beri Türk düşmanlığı üzerine kurulu bir ideolojidir.

Yani sanki Esad Rejimi tarihi boyunca PKK ile mücadele etmiş, PKK'ya karşı bir tavır göstermiş ve Esad'ın kendisi bizzat ülkenin üçte birinin PKK'nın eline geçmesine göz yummamış gibi konuşup Esad'ın devrilmesinin PKK'nın önünü açacağını söyleyenler komik duruma düşüyor. Nitekim sadece şu son birkaç günde PKK'nın birçok bölgeden temizlenmesi de onları yanlışlamaya yetiyor.