Kıbrıs ve Türklük şuuru

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılan seçimlerle ilgili tartışmalar devam ediyor. KKTC'deki seçimlerin bu kadar çok tartışılması kuşkusuz bölgemizde yaşanan ciddi gelişmelerin ve başta İsrail olmak üzere son dönemde Kıbrıs'a göz dikip birtakım 5. Kol faaliyetleri uygulayanları gören Türk milletinin Kıbrıs hassasiyetinin daha da artmış olması ile alakalı.

Son dönemde Rum Kesimi'ne İsrail füze bataryalarının yerleştirilmesi sonrası bu hassasiyet daha da artmış durumda. Dahası yine son dönemde Kıbrıs Türkleri ile Türkiye'nin, Kıbrıs Türkleri ile Türk Dünyası'nın arasına ekilmeye çalışılan fitne tohumları da Kıbrıs Türklüğünün siyasal ve toplumsal direncini zayıflatacak bazı provokasyonlar da dikkati çekiyor.

Bu bakımdan meselenin bölgesel güvenlik boyutunun daha ötesinde KKTC'nin siyasal ve toplumsal dinamikleri üzerine, Kıbrıs Türklerinin Türklük şuuru ve Türkiye ile olan bağlarının durumu üzerine derinlemesine siyasal ve toplumsal araştırmalar ve analizler yapılması gerekiyor. Bu, hem KKTC'deki hem Türkiye'deki Kıbrıs'la ilgilenen kurumların, STK ve düşünce kuruluşlarının üzerine düşen bir vazife olarak karşımızda duruyor. Çünkü belli oluyor ki bu konuda yapılması gereken daha çok şey bulunuyor.

Öncelikli olarak analiz edilmesi gereken hususu da KKTC seçim sonuçları teşkil ediyor. Kıbrıs Türklerinin kendi hükümetlerine ve önceki Cumhurbaşkanları konusunda hangi konularda rahatsızlıkları olduğunu, hangi şikayetleri olduğunu ve Türkiye ile ilişkiler konusundaki tutumlarını araştırmak, anlamak gerekiyor. Böylesine bir siyasal ve sosyolojik araştırma ve analiz süreci sonrasında da yapılması gerekenleri tekrar ele almak gerekiyor.

Yeni seçilen KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ı da ona oy verenleri de ötekileştirmeden dikkatli bir dille medyada ve akademik alanda bu analizlerin yapılması gerekiyor. Zira Erhürman'ın da destekçilerinin hepsinin de "federasyoncu" olarak medyada ve akademyada etiketlenmesi hakikate aykırı olduğu gibi bu söylemle seçim neticesinde dünya kamuoyunda sanki KKTC'de federasyoncular kazanmış gibi bir algının oluşmasına istemeden de olsa sebep olabileceği görülüyor.