İran'ı Suriye'leştirmek, İslam dünyasını Gazze'leştirmek

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla başlayan sürecin, İsrail ve ABD'nin ortaya koyduğu gerekçenin çok ötesinde, İran'ın nükleer silah aşamasına geçmesinin engellemesinden ibaret olmadığını, saldırıların başladığı ilk andan itibaren ifade ediyorum. Mesele nükleer meselesi değil. Çünkü İran nükleer anlaşmayı imzalasaydı bile belki bugün değil ama ilerleyen zamanlarda yine hedef olacaktı.

Zaten İran tam da bunu bildiği için anlaşmayı imzalamamıştı. Çünkü kimse, Trump dahil, İran'a nükleer silahtan vazgeçse de sonraki başkanlar döneminde saldırılmayacağını garanti edemezdi. İsrail zaten böyle bir garanti vermezdi. O nedenle bu silah aşamasına bu kadar yaklaşmışken vazgeçmek, İran için anlamsız olacağı gibi caydırıcı bir güce sahip olmaktan vazgeçmek anlamına da geliyordu.

İşte İran'ın bu "stratejik sabır" politikasını gören İsrail, İran nükleer silah aşamasına gelmeden, erken ve beklenmedik bir saldırı yaptı.

İsrail'in Trump'ı bu çizgiye getirmesi de Ortadoğu'dan mümkün olduğu kadar çıkıp dünyanın Batı yarımküresine odaklanmak isteyen Trump için bir tutarsızlık değil. Çünkü herhangi bir Amerikan başkanı için Ortadoğu'dan çıkmak için yerine getirilmesi gereken asgari şart İsrail'in güvenliğini sağlamaktır. Trump, bu kapsamda kendisini baskı altına alan kamuoyuna, ABD müessese nizamına ve Yahudi lobilerine dönüp anlatacak argümana da böylelikle sahip olmuş oluyor. "Bakın, İran'ı bile vurduk, gücünü, etkisini minimize ediyoruz" demesi onun bundan sonra odaklanmak istediği yerlere ağırlık vermesi için önemli bir argüman teşkil edecektir.

Bugüne kadar Suriye, Irak, Lübnan, Yemen gibi ülkelerde kendince bir "Şii Hilali" ve vekil unsurlardan oluşan bir ön savunma hattı kuran İran'ın enerjisinin çoğunu buralara harcadığı da görülüyor. Önce vekil unsurları zayıflayan veya çöken İran'ın şimdi savunmasını kendi topraklarında oluşturmak zorunda olması da bunun için (şu an itibarıyla) yetersiz kalması da İran için bir zaaf ortaya çıkarıyor.

Peki, nihai hedef İran'ın askeri, ekonomik, politik ve istihbari kapasitesini yok etmek midir yoksa daha mı fazlasıdır

Ben, bu sürecin neticesinde önce İran içerisinde sokakları, sonra İran'ın çeşitli bölgelerindeki etnik unsurları hareketlendirerek İran'da rejim-halk çatışmasının yani bir iç savaşın planlandığı kanaatindeyim. Bunu mümkün kılacak rejim karşıtlığının toplumsal tabanının yaygınlığını da İran içerisindeki Mossad unsurlarının operasyon kabiliyetini de önceki yazımda anlatmıştım.