Dünya üzerinde birçok millet istiklal mücadelesi yapmış ve millî mücadele süreçlerini çeşitli şekillerde yürütmüştür. Ama bu mücadelesini bir millet meşruiyetine dayandırarak, millet iradesiyle seçilmiş Meclis'in yönetiminde yapan çok az millet vardır. Bizim İstanbul'dan Ankara'ya taşınmış Meclis-i Mebusan'ımız da, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi adıyla tekrar açılmış, Polatlı'dan top sesleri gelirken geri çekilmemiş, Millî Mücadele'yi yönetmek üzere de son süreçte Başkomutan olarak Mustafa Kemal Paşa'yı atamıştı.
Neticede Gazi Paşa'nın komutanlığında Millî Mücadele kazanıldı. "Birinci Meclis" de hem Türk hem insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Bu destan hem bir millî bağımsızlık destanı hem de bir demokrasi destanıydı.
Meclis "Gazi" unvanını boşuna almıyordu. Meclis "Gazi" unvanını alırken, Meclis'in yeni döneminin açıldığı bugünlerde Meclis'in şehit milletvekillerini de hatırlamak gerekiyor. Meclis'in ilk şehit milletvekilleri genelde pek hatırlanmıyor. Onlar kimler mi Mesela o işgaller döneminde Ankara'ya taşınıp yeniden açılan Meclis için yapılan seçimlerde memleketleri olan Gümüşhane ve Trabzon'dan seçilip Ankara'ya yola çıkıp yolda şehit edilen Ziya Bey ve İzzet Bey...
Yine Birinci Meclis'teki kahramanlardan Ali Şükrü Bey'i de bu noktada anmak gerekiyor. Millî Mücadele ruhunu taşıyan önemli aktörlerden biri olan Ali Şükrü Bey sonrasında sırf muhalif olduğu için Meclis'in içerisinde şehit edilmişti.
Gazi Meclis'in o kahraman "Birinci Meclis"i sonra Türkiye'de demokrasinin kurulamaması sebebiyle ise tasfiye oldu. Uzun süre benzeri bir demokratik meclis teşekkül etmediği için Türk demokrasisi millet egemenliğini temsil edecek bir Meclis'e ancak 1950'den sonra ulaşabilecekti.
1950'den sonraki dönemde de Meclis ilk seçilmiş Başbakan'ı kendi içerisinden çıkarırken 1960'ta Batılı emperyalist vesayetin uzantısı olan darbeciler tarafından devrildi, hem Başbakan Menderes, hem bakanlar Zorlu ve Polatkan hem de bir binanın penceresinden atılan İçişleri Bakanı Namık Gedik şehit edildi.
Yine çok sonraları şehitler kervanına Muhsin Başkan, Muhsin Yazıcıoğlu da katılacaktı. Emperyalist aparatı FETÖ bu noktada başrolü oynayacaktı. Zaten en son 15 Temmuz 2016'da da yine emperyalistlerin aparatı uçaklarla Meclis'i bombalayacak, Meclis o gece de bağımsızlık ve demokrasi destanı yazacaktı.